Fikri KAPAN : LÜTFEN BİRAZ CİDDİYET!

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

LÜTFEN BİRAZ CİDDİYET!

Böyle bir başlığın altından ne çıkacağını çok fazla merak etmeye gerek yok. Çünkü adı üzerine; “Ciddiyet”in içinde yer aldığı her cümle dikkate alınması gerekir.
   Ciddi olmak; asık suratlı, çekilmez, tavırlı olmayı gerektirmez. Tam tarsine, her konuda sergilenen ciddi tavır, sonuçta insanların da birlikte, huzurlu yaşamlarını getirir.
   Mesela, şöyle bir örnekle başlayabiliriz;
   Trafikte ciddiyet!
   Ne acıdır ki toplumumuzun ciddi olmadığı konuların başını çeker!
   Düşünün ki, Ereğli bile nüfusuna oranla araç sayısının fazlaca yaşandığı bir ilçedir.
   Böylesi araç fazlalığı yaşanan ilçede insanların araçlarını ciddi kullanması, ciddi park etmesi, yayaların da ciddiyetle kurallara uyması sorunu bir nebze de olsa azaltmaz mı?
   Daha dün sabahtı; aracımla Çetin Apatay Bulvarı’nda Devrek yol ayrımından çarşı merkezine doğru seyir halindeyim. “Volkswagen dönüşü” olarak da adlandırılan yerden Cumartesi Pazarı istikametine döneceğim.
   Bunun için de, bir dönemler Ereğli Belediyesi’nce kurulan sinyalizasyon sistemine göre sağa yanaşmam ve dönüşümü yapmam gerekiyor.
   Ancak o da ne!..
   Düz istikamette seyir edecek bir başka araç sağa dönüş kalın çizgisini de geçerek yola hükmetmiş!
   Dolayısıyla sağa yeşilin yandığı sırada geçmem mümkün olmadı!
   Daha sonra biraz yol verme girişiminde bulunup, yan yana geldiğimizde de, araç sürücüsünden neredeyse azar işittim!
   Bu gibi durumlarda kişinin acil işi olabileceğini söylememe kalmadı, lafı yeyiverdim!..
   “Ne olmuş hata yaptıysak!..”
   Aynı güzergahta bulunan tek kavşakta ise durum daha da vahim!
   Eğer yan yoldan dönüş yapıp diğer istikamete gidecekseniz, önünüze çıkan ikinci kırmızı ışık (yani dur) işaretini mutlaka görmelisiniz!
   O da ne demekmiş! Bazı sürücüler ışığı görmek bir yana, hakkı olan sürücünün yola çıktığında bile aldırmıyor!
   Gelelim şehir merkezindeki park sorununa;
   Elbette öncelikli görev yerel yönetimindir. Bu konuda defalarca yazı yazdığımı da hatırlıyorum. Ne hikmetse de yeterli çözüm bulunmuyor!
   Böyle sorun yaşanan bölgede ikinci ve son derece önemli sorunu yine sürücüler yaratıyor. Adam, zaten tek şeridi park olarak kullanılan yolun ikinci şeridine de aracını park edip gidiyor. Bazı adamlar da (!) gelip üçüncü sıra park bile yapabiliyor!
   Yolun daraldığına mı yanarsın, dakikalarca ‘dur-kalk’larla giden araçlara mı; yoksa, yasal parktan çıkmak isteyip de çıkamayana mı?!
   ***
   Ciddiyetsizlik sadece trafik akışında mı yaşanıyor sanıyorsunuz?!
   Yanılırsınız!
   Ne yazık ki, yaşamın büyük bölümünde ciddiyetsizlik nedeniyle sorunlar yaşanıyor. Oturduğunuz mevkide, çalıştığınız bölgede, dinlendiğiniz mekanda; hayatın büyük bölümünde ‘ciddiyetsizlik’ hakim!
   Aldığınız hizmet bile ‘ciddiyetsizlik’ yüzünden sağlıklı verilemiyor!
   Burada her hangi hizmet biriminin adını yazarak deşifre etmenin de doğru olmayacağı düşüncesiyle, genelleme yapmanın doğru olacağına inanıyorum. Elbette bu durumdan pay çıkaran yöneticiler olabilir!
   ***
   Dolayısıyla ciddiyetsizliğin temelinde de eğitim yatıyor. Zira eğitim, insanların özgürlük kavramlarına da son derece etki eder. Okuduğumuz okullarda öğretmenler her ne kadar dersleri ön palana çıkarıyorsa da, hal ve davranışlar gibi olasılıkları da göz önünde bulundurup, onlardan da not vermeyi ihmal etmiyor.
   Dahası, olumsuz davranıştaki öğrencilerin cezalandırıldıkları da biliniyor!
   Sonuca gelindiğinde, yapılan her işin, üstlenilen her görevin ciddiyetle yerine getirilmesi nasıl şartsa, yaşadığımız toplumda üstlendiğimiz görevleri de ciddiyetle yapmamız gerekir.
   İşte o zaman insanlar, bir birlerinin özgürlüğünü kısıtlamadan, ‘özgürce’ yaşayan toplum olabilir!
   Biliyoruz ki yasal vardır; uygulanmalı. Bazen de insanların otokontrol yöntemi, yasaların geçerli olmadığı yerde ciddiyetle yapıldığında verim alınabilir!
   Kalın sağlıcakla…

14.07.2009 11:19:12

Bu yazı 1818 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız