| |||
VATAN.. SANA.. CANIM.. FEDA!..Fikri KAPAN![]() Doğal olarak da bu araçların hangi amaç ve gerekçeyle dolaştıklarını da tahmin ediyorsunuz! Askeri terimle; 89’a 2 tertip gençler vatan görevine gitmeye hazırlanıyor. Şehir terminal alanına vardığınızda ise hüzün, heyecan, coşku ve sevinci bir arada yaşayan kalabalıkla karşılaşmışsınızdır. Haber amaçlı gittiğim terminal alanında yaşananlara şahit olurken, epeyce duygulandığımı, askere gittiğim 1980 Mart’ı ile oğlumu gönderdiğim 2003 Temmuz’unun gözümde canlandığını söyleyebilirim. Yaşanan duygular arasında çok fazla fark olmamakla birlikte; aynı hüzün, aynı heyecan, aynı coşku, aynı sevinç hala güncelliğini koruyordu. Özellikle köylerimizden askere gidecek gençlerin yöresel davul-zurna eşliğinde, erkek köçekle birlikte oynamaları, gözündeki yaşı gizlemeye çalışan anaları, babaları; gizleyemeyerek ağlayan, ağıtlar yakan asker yakınlarını görmek, bir anda mesleğini bile unutturuyor insana!.. Fotoğraf ve kamera çekimi sırasında birkaç kez yutkunup, içimi çektiğimi bilmelisiniz. Hele ki, genç askerin, “vatan topraklarını korumaya gidiyorum. Bundan büyük mutluluk olur mu?” sözleri… Bir asker ağabeyinin de, Çanakkale’ye giden kardeşi için, “ne mutlu ki şehitlerimizin yattığı yerde askerlik yapacak. Kardeşim şehit dahi düşse üzülmem!..” sözlerini duyunca gel de duygulanma!.. Eğlencenin bittiği, perona giren araçlara binme zamanının geldiği dakikalardaki ortamı bir düşleyin hele!.. Arkadaşlarının omuzlarında otobüse yönelen askerlerin çevresindeki yakınlarının buğulu, yaşlı, gururlu, sevinçli, heyecanlı ve hasret dolu gözleri!.. “Vatan.. Sana… Canım.. Feda!..”, “Her… Şey… Vatan İçin!..”, “Şehitler… Ölmez… Vatan… Bölünmez!..” sloganlarıyla otobüslere binen askerlerin, en azından görev süreleri için ayrılacakları ilçeye, kalabalığa bakışlarındaki şaşkınlık!.. Duygu seli öyle yükleniyor ki, ağlamak en doğrusu!.. Hele bir de, yolda gençlerin otobüsü durdurarak söylemeye başladıkları İstiklal Marşı. Ve otobüsteki Mehmetçiklerin ayağa kalkarak eşlik etmeleri… Tekrar hareket eden otobüs arkasından son kez sallanan eller!.. Hadi ağlama da dur!.. Hadi boğazında düğümlenmesin tükürükler!.. Hadi tüylerin diken, diken olmasın!.. Gel de hatırlama 29 yıl öncesini!.. Yaşamında belki de ilk ayrılışın olan Ereğli’ye (o dönemler askerlik 20 aydı) 20 ay sonra döneceğini düşündükçe içinin burkulmasını; askeriyenin nizamiye kapısından girdikten sonra içinde oluşan farklı duyguyu, kurduğun yeni arkadaşlıkları, giydiğin yeşil elbiseleri, omzuna astığın ‘Kırıkkale’ marka tüfekle 3-5 nöbeti tuttuğunu!.. Sevgiline, anana, babana, kardeşlerine duyduğun özlemi… Gel de hatırlama!.. Elbette böylesi günlerde geçmişi hatırlamak çok güzel… Hatırlanması, hiçbir zaman da hafızalardan çıkmaması gereken bir başka gerçek var elbette: Vatan... Sana… Canım… Feda!.. 28.05.2009 09:49:12 Bu yazı 1746 defa okunmuştur Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız
![]() ![]() YORUM EKLE
![]() |
![]()
Şu anda 5 kişi online
Toplam ziyaret : 81.495.352 ![]() ![]() Devamını oku » 10.03.2025 10:24:15 tarihinde yazıldı 955 kez okundu ![]() Devamını oku » 15.04.2025 11:45:12 tarihinde yazıldı 272 kez okundu ![]() ![]() Devamını oku » 11.02.2025 13:02:26 tarihinde yazıldı 747 kez okundu |