| |||
YAKIŞIK ALMIYOR!..Fikri KAPAN![]() Üstüne üstlük, yaşanan olayın üzeri örtülerek konu çarpıtılıyor, saptırılıyor!.. İşin acı tarafı da ‘üstat’ olarak kabul ettiğimiz şahsiyetin bu, işi istenilen mecraya çekme çabaları!.. Ereğli Gazeteciler Derneği Başkanı Şenol Azman’ın da, üstat Sina Çıladır’ın da çıkışlarını tasvip etmediğimi hemen belirteyim. Özellikle Azman’ın, yorumuna aile efradını ve yaşananları alması ile Çıladır’ın, yıllar önce bilmem hangi örgütün kurucularından olduğunu lanse etmesi hiç mi hiç yakışık almadı. Kaldı ki yaşanan olay (her ne kadar bazı siyasiler ve yandaş gazetecilerince(!) çarpıtılmaya çalışılıyorsa da!) bellidir; ortada, geçmişi her ne, kim olursa olsun bir basın mensubuna, gazeteciye, dolayısıyla da çalıştığı yayın kuruluşuna yönelik sarf edilen ağır sözler vardır. Kimse de kalkıp ‘espri yaptım… espri yaptı/mış!..’ diyemez! Bunu yapanın daha öncelerde de yaptıkları ortadayken, kimse, bu tür savunmaya geçemez!.. *** Yine küçük bir hatırlatma: Bir dönemler belediye başkanlığı makamında düzenlediği basın toplantısında, Halil Posbıyık’a, yönelttiğim bir sorunun cevabını tam alamadığımı yineleme üzerine, yüksek sesle (!) “bana kendi söylediğini dikte ettirmeye çalışma!..” diye çıkıştığını, onun bu tavrına karşılık ayağa kalkarak, “isterseniz sorumu ceketimin önünü ilikleyerek yönelteyim!..” diye verdiğim tepki, orada bulunanların üzerinde şok etkisi yaratmıştı. Öyle ya; ben gazeteciydim, soracaktım, o da kendi doğruları çerçevesinde yanıtlayacaktı. Sorulan sorular işine gelmediyse, orasını da ben bilemem!.. Yine bir toplantıda, (Yaşlılar ve Gençler Evi ilesi konuşuluyordu) “bazı gazeteciler Ereğli’ye ihanet ediyor” şeklindeki sözleri çok ağırdı. Şahsımın üzerine alınmadığı bu sözlere sadece üzülmüştüm. Çünkü, ihanetle suçladığı gazeteciler de o toplantıdaydı! *** Ben dahil, kimsenin olayı ya da gelişmeleri büyütmeye, çamur atmaya niyeti yok, böyle bir şeye ihtiyacı da yok. Ancak, olayın yaşandığı yer bir yayın kuruluşunun gecesi ve yüksek sesle azarlanan da bir gazeteciyse, bunun geçiştirilmesine, espri yapma ahlakına dönüştürülmesine izin vermem, verilmemesine de gayret gösteririm. Ne var ki, üst üste yazdığı yazıları dikkatle okuduğum üstat Çıladır, bir yandan, “bilmem hangi partinin yandaşları” olarak yayın kuruluş ya da çalışanlarını sıfatlandırırken, yazılarının içeriğinde aynı duruma kendisinin düştüğünü dahi görememiş! Onun meslekteki geçmişine, edindiği tecrübeye, profesyonelliğine ne ben, ne de bir başka meslektaşım (hatta diğer kişi ve kurumlar) söz edemez, ettirmeyiz. Ancak, bulunduğu konum itibarıyla bu kadar el üzerinde tutulan üstadın da daha dikkatli olması, tavır alması gerekirdi. Ereğli Gazeteciler Derneği’nin nasıl şartlarda kurulduğunu, ne gibi evrelerden geçtiğini, ne zorluklar yaşadığını en az benim kadar bilenlerdendir Çıladır… Dönemlerde verilen mücadelelerin (lehte ya da aleyhte) içinde olan, Gazeteciler Derneği Başkanlığım dönemimde genel kurulda alınan kararla ‘Onursal Başkan’ seçtiğimiz Çıladır, dün yapmadığı gibi, bugün de yarın da, taraf olamaz; mesleğin içinde bulunanları ise bu şekilde eleştiremez! Bu ister sahip, ister çalışan olsun. Çünkü gazeteci (hele ki üstat deniyorsa) genç/yaşlı fark etmez duygularının esiri olmamalı, olanları da ikaz etmelidir dişe düşünüyorum. Yaşanan olayı bu derece basite indirgeyerek farklı mecralara çekme girişiminin, sonuçta hepimize zarar vereceğinin de bilinmesini istiyorum. Ama gerçekten de amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmekse orasını bilemem! Azman’a da; hepimizin bir yerlerden gelerek girdiğimiz meslekte daha sabırlı olmayı, dengeleri iyi korumayı ve büyüklerine saygıda kusur etmemesini öneririm. Bu önerimin arkasında ise onu sevmemim yanı sıra üstlendiği görevi aynı şekilde (başarıyla) sürdürmesini istememden kaynaklanıyor. Başkanlığını sürdürdüğün dernek çatısında yaptıkların kadar daha çok yapmak istediklerin olduğunu da biliyorum. O nedenle ileriye bak yeter!.. Çünkü bu tür hiç hoş değil, yakışık almıyor! 14.08.2008 07:33:39 Bu yazı 1926 defa okunmuştur Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız
![]() ![]() YORUM EKLE
![]() 15.08.2008
Ahmet naim çıladır diyor ki;fikri abi yorumunu gerçekten beğendim güzel ve derleyici bir yazı olmuş ortalığı yatıştırıcı ve birleştirici iyi bir derleme.Gazetecilik mesleğinde hele hele bu bir üstad lanse edilen bir kişiyse o kişinin ailesi veya geçmişindeki olaylar hemde ad verilerek lanse edilmez 19.08.2008
mertcan diyor ki;üstad dediğiniz kişi eğer geçmişinde böyle bir yasadışı örgütün kurucu üyesi olmuş ise aslında bunun daha önce söylenmesi gerekiyordu. bu şahıs unutmasın tc.sayesinde yazılarını yazıyor ve ekmeğini kazanıyor. üstad deyipde bu tür kişilere prim vermeyin lütfen. 19.08.2008
TAHSİN EMRE YAVAŞ diyor ki;FİKRİ BEY, BİR MÜDDETTİR EREĞLİ DIŞINDA OLDUĞUM İÇİN BAZI HABERLERİ GEÇ ALIYORUM. GERÇİ KUZENİNİZİN VEFATINI PAYASTAKİ BÜROMDA BULUNAN ARKADAŞLARIM İLETMİŞTİ AMA RAHMETLİNİN KUZENİNİZ OLDUĞUNU BİLMİYORDUM.,MERHUMA RAHMET SİZ YAKINLARINA DA SABIR DİLİYORUM.SELAM VE SAYGILARIMLA.TAHSİN EMRE YAVAŞ 22.08.2008
SELDA YILMAZ diyor ki;mertcan isimli yorumcu bu şahıs zaten bu teşkilatın kurucu üyesi olduğunu hiç bir zaman inkar etmedi daha bunları 20 yıldır söylüyor sizin haberiniz yoksa o da sizin eksikliğiniz tc lafında kastettiğinizde heralde Türkiye Cumhuriyeti tc diye kimlerin konuştuklarını biliyorsunuz heralde üstada saygı |
![]()
Şu anda 25 kişi online
Toplam ziyaret : 81.485.380 ![]() ![]() Devamını oku » 10.03.2025 10:24:15 tarihinde yazıldı 951 kez okundu ![]() Devamını oku » 15.04.2025 11:45:12 tarihinde yazıldı 263 kez okundu ![]() ![]() Devamını oku » 11.02.2025 13:02:26 tarihinde yazıldı 744 kez okundu |