Fikri KAPAN : CHP'DE YENİ SÜREÇ BAŞLAMALI MI?

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

CHP'DE YENİ SÜREÇ BAŞLAMALI MI?

Türkiye Cumhuriyeti’nde kurulan ilk siyasi parti özeliğini taşıyan CHP’de sular epeyce kaynamaya başladı!
   Cumhuriyet’in kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu CHP’nin bugünlere gelene kadar yaşadıklarını bir bölümünü düşünmek bile istemiyorum!
   Özellikle de, 1999 Genel Seçimlerinde TBMM dışında kaldığı dönemi!
   Koskoca CHP’nin yüzde 5’lere düşen oy oranının, 2002 genel seçimleri öncesi bir yorumumda da dile getirdiğimi; bu partinin, Meclis dışı kalmasının acı olduğunu, ülkeye de böyle bir durumun yakışmadığını yazdığımı hatırlıyorum.
   Şükür ki(!), tüm olumsuzluklara (hatta CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a!) rağmen seçim sonuçlarında yeniden Meclis’teydi CHP!
   Öncesi ve sonraki süreci en iyi yaşayanlar; yani CHP’liler çok iyi bilir ki, sıkıntının başı Baykal’dı, ancak kurtuluş da mümkün değildi!
   Partinin en üst kanadından, tabandaki sesine kadar eleştirilen Baykal’ın ise bunlardan ders almaması hayret edici bir durumdu!
   Baykal, nasıl bir mantıkla hareket ediyordu da; ne, partisinin iktidara gelmesini istiyor, ne de koltuğu bırakmaya yelteniyordu!
   Üstelik, parti içi muhalefet ve karşısına aday olarak çıkanları da (Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül gibi) eziyor, ezemiyorsa da partiden ihracını isteyiveriyordu!
   Bugün, hala aynı mantık, aynı duruş ve aynı hareketle yoluna devam ediyor Baykal!..
   Ancak, bu kez, (sanki) işler pek de öyle kolay olmayacağa benziyor!
   Çünkü karşısına, partisel bilgi birikimi yüksek, CHP’yi iyi tanıyan, tabana daha yakın/sıcak bir aday çıktı
   Ahmet Haluk Koç…
   Özgeçmişi oldukça zengin olan Koç, tahsili ve birikimi eşdeğer bir çok akranından oldukça farklı bir tablo çiziyor.
   Koç’un, adaylığını açıkladığı18 Ekim 2007’de yaptığı konuşmadan kısa bir alıntıyı aktarmak istiyorum:
   “Partimiz Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyetin temel değerleriyle sosyal demokrasinin evrensel ilkelerinin bileşkesidir. Bu nitelikleriyle ülkemizde çağdaşlaşmanın, demokratikleşmenin ve yenileşerek ilerlemenin öncüsüdür.
   Ancak, Cumhuriyet Halk Partisi, üst yönetiminin baskıcı ve antidemokratik uygulamaları ve buradan doğan yanlış politikaları nedeniyle, temel özelliklerini hızla yitirmektedir.
   Oysa ülkemizin geleceği için Cumhuriyet Halk Partisi’nde yenileşme gerekli ve zorunludur. Çağdaş bir Türkiye için Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir an önce bir iktidar seçeneği olması gerekiyor.
   Türkiye siyasetinin güçlü bir sol iktidar seçeneğine her zamankinden daha çok gereksinimi vardır…”
   Aslında, Koç’un bu giriş sözlerinde her şey açık!
   CHP yenilenmeli, değişmeli, (daha doğrusu özüne dönmeli), halka inmeli, iktidarı düşünmeli.
   Olması gereken bu da, Baykal’da durum nasıl?
   Bunun tam tersine!
   Hala, “küçük olsun benim olsun!” mantığını kafasında kemikleştiren Baykal, partide ne değişim, ne de iktidar istiyor!
   Halbuki, ilçelere kadar tüm teşkilatlar bile, kendi içlerinde yaptıkları demokratik seçimlerle bu değişim sürecini çoktan başlattı.
   Örneği de, Ereğli ilçesi…
   İyi bir ekip çalışması ile girilen kongrede, Yaşar Balcı Başkanlığında göreve gelen yeni yönetim, kötü işler de yapmıyor. Tersine hemen hemen her gün gündemdeki yerini koruyor.
   İşte böylesi değişimlerin, yukarıya da; yani Kurultaya da yansıyacağını tahmin ediyorum.
   CHP Genel Başkan Adayı Koç’un, Zonguldak ve ilçelerine (Ereğli hariç!) yaptığı gezilerde de böyle bir rüzgar estiğini hissediyorum. Sanıyorum, Ereğli yönetimi de konuyu çok iyi düşünüp, sağlıklı bir karar verecektir.
   Ki, değişimden yana olmalarından dolayı, doğrusu da bu olacaktır.

12.03.2008 10:49:19

Bu yazı 1929 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız