Fikri KAPAN : HEY BENİM SİNA AĞABEYİM!..

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

HEY BENİM SİNA AĞABEYİM!..

Demokrat Gazetesi’nde, “Böyle habercilik olmaz” başlığıyla yayınlanan ‘yoruma dayalı’ haberin, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Sina Ağabey’den (Çıladır) çıktığını tahmin etmiştim. Sina Ağabey’in, aynı gazetenin 18 Ocak tarihli nüshasındaki köşe yazısında da tahminimin ‘doğru’ olduğu tescillendi!
   Hemen, üstat Çıladır’ın köşe yazısı girişinden alıntı ile devam edelim:
   “Demokrat’ın bugünkü sayısında TTK’daki kazalarla ilgili bir AA haberi yer alıyor. Haberde TTK’da 1955’ten bu yana olan ölümlü ve yaralanmalı kazalara ilişkin istatistikler veriliyor, kazaların azalmakta olduğu sonucuna varılıyor.
   AA’nın haberini beğendim. Bu seferki TTK haberi; ‘Erdemir, TTK’dan Kardemir’e göre daha az kömür alıyor; en az kömürü de, 2007’de aldı’ gibi, haber değeri tartışmaya açık, ama mesajı anlamlı, keskin yorumu ‘yetkililer’e (kimlerse onlar?) atılmış, politik bir haber değildi.. Erdemir’in özellikle bugünkü yönetimini zımnen yıpratmayı amaçlayan bir haber...
   Demokrat, anılan haberi eleştirmişti. Çünkü, böyle kıyaslamalar yapmak anlamsız ve aldatıcıdır. Demir-Çelik fabrikalarının tükettiği kömür miktarı; kapasitesine, kullandığı teknolojiye, vb. değişir. Kıyaslamaya; ancak, aynı model teknolojiyi kullanan, aynı kapasitedeki, aynı ürünü üreten fabrikalar arasında yapabilirsiniz.. Kardemir, 1930 model, Erdemir 1960 model bir fabrikadır öncelikle. Kardemir’in düşük kapasitesine rağmen yüksek fırını fazladır; daha çok kömür yakar bu yüzden... İkisi arasında çok farklılıklar vardır. Buna, özellikle 1970’li yılların sonlarında değişen siyasal içerikli ithalat politikasındaki farklılaşmayı da ekleyebilirsiniz...
   ‘Erdemir, Kardemir’den az kömür alıyor TTK’dan’ şeklinde bir masa başı haberi üretmek; ‘en az’ı, OYAK Yönetimi’ne, 2007’ye endekslemek, bunu ‘uçurum’ yorumu ile sunmak, objektif habercilik ilkesine terstir; bu, maksadı aşmak anlamına gelir. Dileriz tekrar etmez bunlar... Çünkü, devlet ajansı da olsa, orada çalışan arkadaşların, haberin kutsallığı konusundaki meslek amentüsünü bilmediklerini düşünemeyiz... Kaldı ki ürettiği kömürün % 80’ini Çatalağzı Termik Santrali’ne veren, taahhütünü yerine getirmek için özel sektörden kömür alan TTK’nın, demir-çeliklere verecek kömürü mü vardır?!.. İki demir-çelik fabrikası TTK’nın ürettiği toplam kömürün dört katı kömür tüketiyor!..
   Her neyse..”
   ….
   Sina Ağabey, yazısını, kendisinin bir dönemler çeşitli kaynaklara dayandırarak çıkardığı, “Zonguldak Havzası’nın Tarihi Gelişimi”, “Taşkömürü Havzası’nın Devletçilik Dönemi” isimli kitabından da alıntılarla sürdürüyor.
   Yazısını, TTK’da yaşanan üretim ve dayalı iş kazalarını genişletip, TTK’yı uyararak bitiriyor!
   “TTK Yönetimi dikkatli olmalıdır! Zorlanan üretim, toplam üretim rakamlarını yukarı çeker, ama, büyük bir kaza meydana gelirse, oluşacak tahribat ve işgünü kayıpları, bu kez tam tersi bir tablo da yaratabilir!..”
   Şu, “Her neyse” deyişine kadarki kısımda; hani, “işi düzelteyim mi, yoksa kendimi mi haklı çıkarayım” gibi bir izlenim buldum nedense!..
   Bence hiç de hoş olmamış!
   Açıkçası, Sina ağabey gibi bir ‘değerin’, aklamaya çalışırken karıştıran bir yazıyı kaleme alması, örnek olduğu bizlere doğru bir yol gibi gelmedi!
   Hani mesleki tabirimizde ‘kıvırma’ deriz ya; birazcık öyle olmuş be Sina Ağabey!
   Hata insanlara mahsustur! Herkes hata yapabilir.
   A.A’nın haberinde bulduğun hata değil, tamamen yanlı(ş) yorum!.. Haberi beğenir, beğenmezsin, tercih meselesidir! Ancak, ‘Devlet Ajansı’ diye nitelendirmenin ardından, kurumu, kadrolu personeli (ya da benim gibi yurt muhabiri) konumundaki insanlarla karşı karşıya getirme gibi bir hak kimsede yok sanırım!
   Ben yada benim gibi kardeşlerinin sana öğüt verme gibi bir hak ve selahiyeti elbette yok. Olsa olsa önerimizi sunabiliriz.
   Benim de önerim; Gel şunu kabul et; konuyu biraz saplantı haline getirdin galiba!..

21.01.2008 09:50:53

Bu yazı 1722 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız