POSBIYIK İSTİFA EDER Mİ? / BU KADAR DA OLMAZ!..

Karadeniz Ereğli’de ‘tarih tekerrür ediyor’ deriz ya; benzeri süreçten geçiyoruz!

Konumuz; Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın, “asfalt yapacağım, emekli tazminatlarını ödeyeceğim” açıklaması ile Belediyenin aylık rant kapıları olan Uzunkum Caddesindeki 7 adet restoran/kafeyi satmak istemesi.

Geçen ay Belediye Meclisi gündemine getirdiği satışı, partilileri CHP’lilerin de 10 reddi ile geçmemesi üzerine ikinci kez (Mart Meclisi) getirmesiyle aynı hüsranı yaşaması!

İnsan düşünüyor; Önceden ret verileceği bilinen bir maddeyi tekrar neden meclise getirir ve oylatır!

Kaybetmeyi göre göre, kendini ezer mi bir Başkan!..

Dahası var;

Ardından son derece neşeli tavırlar sergileyerek “istifa etmeyeceğim” sözlerini sarf etmesi!..

***

Hatırlayın; Başkan Posbıyık, önceki dönem belediye başkanlıklarında da, şu anda Kaymakamlık ve Emniyet binalarının yapıldığı alanı satmak için Meclis’e önerge vermiş; yine o dönem de partililerinin retleri sonucu satamamıştı!

O dönem ise bu duruma sert tepki göstermiş, ret oyu verenleri ‘hainlikle’ eleştirmişti.

Benzerini, Kışla Mahallesindeki ‘kamyon garajı’ olarak bilinen arazide de yaşamıştı Başkan Posbıyık...

Ama diğer iki konuda ‘istifa etmeyeceğim’ cümlesini kullanmayan Başkan, bu kez (nedense) ağzından böyle bir ifade çıktı!

Peki bu ifadenin altı doldurulur mu?

Yani gün gelir, “etmeyecektim ama mecbur bıraktılar!” diyebilir mi Başkan?

İhtimaldir, muhtemeldir!

Alt gerekçeleri de hazır hale gelen işlem, ülke genelindeki gündemi de takip ettiğinizde olasılığı yüksek pozisyon alıyor!

Zira ülkede ‘haklı/haksız’ yerel yönetimlere yönelik bir dizi operasyonlar gerçekleştiriliyor!

Elbette bunlar arasında Kdz. Ereğli Belediyesi var mı, yok mu bilemem!

Bildiğim o ki, ‘duayen siyasetçi’ pozisyonundaki Başkan Posbıyık’ın, her olasılığı gözden geçirebileceğini de düşünmemiz lazım!

Peki geçerse hangi partiye geçer?

Onu da siz okurlarımız kafa yorsun!..

BU KADAR DA OLMAZ !!!

Bu yorumumu, geçtiğimiz hafta içinde sosyal hesaplarımda yayınlamıştım:

Şöyle demiştim:

“Devletin güçlü olabilmesi için vatandaşından; çeşitli yöntem ve vesilelerle sağlayacağı vergilerin önemini çok iyi biliyoruz. Her ne kadar toplanan vergilerin açılımı ile ilgili net bilgiler verilmese de, bunları arasında ''Trafik cezası'' adı altında toplananların önemli yer tuttuğunu tahmin ediyorum.

Elbette; insan yaşamında da çok önemli etkisi olan trafikte kuralların uyulması, uyulmadığı halde cezalandırılması gerekir. Ne var ki, uygulanacak cezalar, bu işin içinde olan yetkili/görevlilerin adeta ''zularara yatıp'' sürücülerin kuralları ihlal etmesini beklemekle olmaması gerekir kanaatindeyim!

Örneğin; radar uygulaması yapan bir trafik ekibinin, adeta ''kuş avlarcasına'' kendine ''sinsi ve gizli'' bir yer bulup, karşıdan gelen araca ceza kesmeyi beklemesi, yönetim adına da insanlık adına da son derece ayıp ve utanç vericidir.

Trafikte kurallar, küçücük ''radar uygulaması var'' tabelası ile değil, daha göze çarpıcı uyarılarla yapılmalı kanaatim geçerli olmakla birlikte, bu tür ''tuzakvari'' yöntemlerle, zaten ekonomik zorluk çeken vatandaşın boğazını bir nebze daha sıkmaktan öte gitmez!

Bunların üstüne üstlük, Trafik cezalarının günümüz koşullarına bakıldığında yükseltildiği meblağlar ise anlatılamaz, sadece .... denilir!

Eğer toplum yaptığı hatalardan dönecekse bunu ceza ile değil, uygulama ve ''kendini göstererek'' yapılır.

Yok mesele ''ben daha çok ceza keseyim, yöneticilerime şirin gözükeyim'' mantığıysa...

Yazık bu Memlekete, millete!..”

Düşünün ki; 15 bin lira alan bir emekliyi!

Bir anda yediği 9267 lira cezayı ödediğinde o ayın nasıl geçirecek?

Yine asgari ücretle çalışanı düşünün!

22 bin liranın 9267 lirasını verdiğinde geriye kalanla ailesine nasıl bakacak?

Bunun adı tek kelime ile ‘insafsızlıktır!’

Bu yazı 959 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (1)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---