KARADENİZ EREĞLİ NE OLUR?

“Ülkenin Gözbebeği”, “Zonguldak’ın İncisi” gibi yakıştırmalarla ismi öne çıkan Karadeniz Ereğli’nin geleceğine yönelik kaygılarda epeyce artış gözleniyor!

Uzun Kum gibi bir sahili, Baba Burnu gibi doğal limanı ile ‘balıkçı kasabası’ olarak bilinen Karadeniz Ereğli’nin, aslında geçmişte büyük medeniyetler ev sahipliği yaptığı tarihte yer alır.

Uzunmehmet’in, Köseağzı mevkisinde bulduğu taş kömürü ile ekonomik tarihi değişime uğramaya başlayan Ereğli, bunun akabinde sosyo-kültürel yapısında da değişimler yaşamıştır.

Çünkü taşkömürü, aynı zamanda ülke enerji sektöründe ‘birinci damar’ olarak nitelendiriliyordu.

Bir yandan doğal limanı, diğer yanda kömürü ile Karadeniz Ereğli, “Amerika Birleşik Devletleri’nden sökülüp getirilen ve adını da ilçeden alan Ereğli Demir ve Çelik Fabrikları’nın (Erdemir) adresi olacaktı.

Oldu da...

Erdemir ile birlikte; öncelikle aralarında yabancılarında yer aldığı yönetici kadrosu ilçeye yerleşti.

Beraberinde, ülke genelinde çok sayıda konumunda birikimli müdür, mühendis gibi üst kadrolar da ilçeye geldi.

Akabinde ‘istihdam kapısı’ da olması hasabiyle, ülkenin bir çok kentinden insanlar, “ekmek kapısı” olarak gördükleri Karadeniz Ereğli’ye yerleşti.

Karadeniz Ereğli belki ‘Uzun Kum’ olarak isimlendirilen güzel bir sahilini kaybetmişti ancak, karşılığında, Zonguldak ekonomisine de yön veren ve başta da belirttiğim gibi  “Ülkenin Gözbebeği”, “Zonguldak’ın İncisi” olmuştu!

Kamu İktisadi Kuruluşu (KİT) statüsünde olsa da, sözleşmesine göre ‘özerk’ yapıdaki Erdemir, aynı zamanda kentin ekonomisiyle birlikte sosyal yaşamı ve eğitim seviyesinin de değişmesine vesile olan kuruluştu.

Ereğli’de böyle bir nimetten (!) sonuna kadar yararlanmaya çalışıyor;

Bir yandan istihdam kapısının büyümesini, diğer yandan, eğitime katkı, öte yandan, kente yatırım istiyordu.

Erdemir’de hemen hemen her isteneni yerine getiriyor, esirgemiyordu!

***

Zaman zaman kaleme aldığımız oldu;

Karadeniz Ereğli’ye Erdemir’in kurulması, kenti bir şekilde ‘tembelleştirmiş miydi’!

Dev sanayi kuruluşu bünyesinde olmasına rağmen küçük sanayisini geliştirememiş, Erdemir üretimine dayalı yan sanayi yatırımları yapılamamış (yada gecikmeli yapılmış), Erdemir’in çalışanına sağladığı yüksek ücret ve sosyal haklar oldukça cazip hale gelmişti.

Bu imkanlardan doğal olarak Ereğli Belediyesi de faydalanıyor; çeşitli hizmetler karşılığında aldığı vergilerin yanı sıra; yol yada benzeri çalışmalarda da desteğini buluyordu!

***

Her şey iyi gidiyordu da; Erdemir’in bazı muslukları kısması ile birlikte şehir genelinde “Erdemir’in havayı kirlettiği” sıkça konuşulmaya, haykırılmaya başlandı!

Hele son günlerde ilçede bir çevreci derneği var ki, tüm derdi Erdemir olmuş!

Belediye de (bazı konularda haklı) kısıtlandığını ileri sürdüğü nakdi ya da ayni destekler nedeniyle yeterli hizmet veremediğini dile getiriyor, bunu da yine Erdemir’in ‘havamızı kirlettiğine’ bağlıyordu!

***

Kuruluş yıllarından bir süre sonra hatırlarım da; özellikle potalara kömür ve maden dökümlerinde, o kara hangarların çatısından ne de kötü toz/duman çıkardı!

Ama ne hikmetse o dönemler Erdemir’in hava kirliliğinden pek bahsedilmezdi!

İlk sinter bacası yapıldığında, “152 metre uzunluğundaki bu baca, fabrikanın en zehirli gazını atmosfere gönderecek, fanlar sayesinde de geri dönemeyecek” türünden sözleri...

O günlerden günümüze gelindiğinde, ne zaman fabrikadan bir kara duman görsek kirlilik aklımıza gelir!

***

Şimdi Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi ilan edilmesi İl Özel İdare’de itiraz süresi için askıya çıkarıldı.

Elbette itirazlar olacaktır; sonucu da göreceğiz.

Ancak eğer Erdemir’i Özel Endüstri Bölgesi olması kesinleşirse neler olacak?

Esas merak bu!..

Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, “başta emlak vergimiz kesilecek, belediyenin önemli girdisiydi, asfalt bile dökemeyiz! Taş duvar bile öremez hale geliriz” sözleri epeyce ürkütücü!

Erdemir Genel Müdürü Niyazi Aşkın Peker ise Erdemir’in ödediği emlak vergisinin belediye gelirleri arasında adeta ‘devede kulak’ olduğunu, Erdemir’in kentten kopmadığını söylemesi biraz iç ferahlatıyor!

O zaman diyorum ki; acaba biraz evham mı yapıyoruz? tarihinde önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış Şirin Ereğlimiz tüm yaşamını bir tek Erdemir’e mi bağlamış?

Acaba her kentte bir Erdemir mi var!!!

Bence evhamı bir tarafa bırakıp, yukarılarda da konuşulan “böyle bir durumda Karadeniz Ereğli ne olur? bu kente neler kazandırılmalı, kazandırılabilir”in peşine düşmeliyiz!

Belki böyle bir yönde kente katkımız olabilir!

Bu yazı 531 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (1)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---