DİDEROT ETKİSİTUĞBA ARSLAN TAMİRCİ
Bugünlerde nereye baksak bir indirimden söz ediliyor.Bu da ister istemez bir alışveriş çılgınlığına yol açmakta.Bu durumda bana Diderot’un sabahlık hikayesini anımsattı.
18. yüzyıla adını veren Fransız filozof Denis Diderot, kendisine bir sabahlık aldığında tam da bu sorunla karşı karşıya kalmış.Diğer eşyaları, yeni sabahlığın lüks doğasına uygun değilmiş ve bu yüzden ihtiyacı olmadığı halde eşyalarını değiştirmeye karar vermiş. Bu değişimler sonucunda kendisini evdeki tüm eşyaları yenilemiş ve yeniden borç batağına batmış olarak bulmuş. Düştüğü bu tüketim çılgınlığını ise şöyle anlatmış; “Eski sabahlığımın mutlak efendisiydim fakat yenisinin kölesi oldum.”Diderot’ un çok istediği yeni ve kırmızı sabahlığı halihazırda bulunan eski sabahlığının duygusal konforunu sağlayamamış olduğu gibi her şey kaosa dönüşmüş.
Hikayeden de anlaşıldığı üzere alışverişi devamlı kılan bu dürtü herhangi bir ürünün satın alınması tüketicilerde o ürünü yeni ürünlerle tamamlama arzusu yaratıyor..Bu tüketimi arttırma eylemine literatürde “Diderot Bütünlüğü” deniliyor.
Bunu kavram olarak karşımıza çıkaran ise 1988''de yazdığı Kültür ve Tüketim kitabı ile antropolog Grant McCracken''dir.
Diderot Etkisinin tüketici psikolojisi ve tüketim bağımlılığına dair ortaya çıkardıkları ise oldukça önemlidir. Yeni bir şeye sahip olmanın geçici mutluluğunu yaşamaktansa sahip olunanların değerini bilip daha kalıcı mutluluklara yönelmeyi bize açık bir dile hatırlatıyor. Yeni bir şeyler almak bizi mutlu ettiği gibi enerjimizide güçlendirir fakat Diderot etkisini yaşamak tam tersi koca bir mutsuzluğa dönüşebilir.
Daimi mutluluklar yaşanması dileğimle, Sağlıkla kalın dostlar! Instagram: @tugbaarslantamirci
28.11.2023 12:54:26
Bu yazı 6526 defa okunmuştur
Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız
|
|