Fikri KAPAN : YENİ BİR SÜREÇ!..

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

YENİ BİR SÜREÇ!..

22 Temmuz Milletvekili seçimlerinde her ne kadar AK Parti oy oranını yükselterek bir kez daha birinci parti seçildiyse de, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki siyasi parti dağılımı yeni bir sürecin başladığını gösteriyor.
   Ülke genelinde aldığı yüzde 46.5 oya rağmen sandalye sayısı 340’a düşen AK Parti’nin bu dönem işi daha da zor gibi görünüyor!
   Zira, yüzde 14.3’le Meclis’e 71 vekil sokmayı başaran MHP, 27 Bağımsız milletvekilinin parti dağılımı…
   Örneğin, Mesut Yılmaz, Muhsin Yazıcıoğlu, Ufuk Aras... Diğerleri!..
   Anavatan (ya da DP), BBP, ÖDP ve DEP!..
   Tüm bu olasılıkları göz önüne aldığımızda, AK Parti’nin ne kadar rahat olup, olamayacağına varın siz karar verin!
   Tabi, Recep Tayyip Erdoğan, bu tabloyu iyi görmüş olacak ki; daha verdiği ilk beyanatında oldukça temkinli ve tutarlı bir konuşma yaptı:
   “…Sandıkta birlik ve beraberliğimiz, demokrasimiz ve cumhuriyetimiz daha da güçlenerek çıkmıştır... Bu seçimde kazanan, milletimiz olmuştur, güven ve istikrar olmuştur… Milli irade hür ve şeffaf bir ortamda sandıklara yansımıştır. Vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde demokratik tercihlerini ortaya koymuş olmasından büyük bir memnuniyet duyduğumu özellikle ifade etmek istiyorum…”
   ***
   Seçimlerin bence mağlubu yüzde 20.9’la CHP ve yüzde 5.4’le baraja takılan DP’dir!
   Ülke genelinde düzenlenen “Cumhuriyeti Sahip Çık” mitinglerinde yükselen sesleri anımsayın;
   “Birleşin… Birleşin… Birleşin!..”
   O dönemler yazdığım bir köşemde, bu çağrının sadece solda birliğe değil, sağa da önemli bir mesaj olduğunu ifade etmiştim.
   Ne var ki, halkın bu istemini iyi göremeyen(!) parti liderleri yine bildiğini okumuştu!
   CHP’nin diğer sol partilere, “gelin çatımız altına girin” talebini ciddi bulmayan başta DSP, işi seçime girmeyerek, “sözde CHP’ye destek”le sıyırmaya çalıştıysa bile bunun sandığa yansımasına baktığımızda pek de öyle olmadı!
   Burada DSP’nin, “seçime girersek acaba bir önceki seçimlerdeki hüsranı yaşarmıyız? Yine tabana çakılırmıyız?!.” endişesini de göz ardı etmemek gerekir.
   DP lideri Mehmet Ağar ise seçim öncesi, kelimenin tam anlamıyla yaptığı “gaf”lar birleşme sürecindeki Anavatan’a oynadığı oyunların kurbanı oldu desem yeridir!
   Ki, Anavatan eski Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ın bağımsız aday olduğu Rize’de aldığı oylar ortada!
   O dönemler sağ sempatizanlarının özlemle beklediği(!) DYP-Anavatan birleşme sürecinde, Ağar’ın DP’ye geçişindeki zamanlama hatası, her iki partinin genel kurullarının farklı tarihlerde yapılması, istenmeyen ancak beklenen sonucu doğurmuştu.
   Yapılan tüm kamuoyu anketlerinde baraj altında görünmesine rağmen toparlayıcı olamayan Ağar’ın en doğru kararı ise seçim öncesi verdiği sözü tutarak istifası olmuştur!
   İsterdim ki, CHP’yi bir kez daha zor duruma düşüren Deniz Baykal da, bir daha siyasete dönmemek üzere aynı tutarlılığı gösterseydi!
   ***
   Evet, Türkiye, oy olarak güçlenen ancak sandalye sayısı ile güç kaybeden yeni bir AK Parti iktidarı ile yola devam edecek.
   Zonguldak mı?
   O da yarın!..

24.07.2007

Bu yazı 2010 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız