TUĞBA ARSLAN TAMİRCİ : YILAN BİLE DOKUNMAZMIŞ…

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

YILAN BİLE DOKUNMAZMIŞ…

Atasözlerinin çıkış hikayeleri hep merak konusu olmuştur.
Mesela günlük hayatımızda en sık kullandığımız atasözlerinden biri ,
Su içene yılan bile dokunmaz.
Bu atasözü aslında bizlere bir davranış biçimi öğütlüyor.
Bakalım sözün çıkış noktası hangi efsaneye dayanıyor.
Efsaneye göre olay bir ormandaki tavşan ile yılan arasında geçiyor.
Yılan bu hikayede her zaman olduğu gibi avcı konumunda,tavşan ise av.
Tavşan bir gün ormanda bulunan dereden su içerken yılan onu fark ediyor ve gizlice yanına yaklaşıyor.
Tavşanın su içmesinin bitmesini bekliyor ve biter bitmez tavşana saldırıyor.
Fakat tavşan uyanık ve hızlı.Bir anda refleksiyle yılandan kurtuluyor.
Yılan onu nasıl elinden kaçırdığını anlamayarak şaşkın şaşkın düşünmeye başlıyor.Tavşan da onunla alay ediyor.Yılanın uyanık olduğunu sandığını, su içerken arkasında bekleyeceğine neden saldırmadığını anlamadığını söylüyor.
Yılan gülümseyerek ,
Su içmenin herkesin muhtaç olduğu bir şey olduğunu söylüyor.Su içmekte olan canlılar korunmasızdır. Böyle bir anda saldırmak o kadar alçakçadır ki bunu ben bile yapmam diyor!!
Bu iki düşman hayvandan tavşan yılanın büyüklüğü karşısında kendisini ezilmiş hissederken ona hak veriyor.
Sonuç olarak “Su içene yılan bile dokunmaz” atasözü, insanların zaafiyetlerinden faydalanarak bu durumdan pay çıkarmanın hoş bir şey olmadığını anlatmaktadır.
Yılan gibi zararlı bir hayvan dahi su içerken savunmasız ve masum halinde bulunan bir insana zarar vermez denmektedir.
Ayrıca bu hikayeden empati duygusunu da çıkartabiliriz.
Empati yapamayan bir kişi aslında yılan kadar bile olamaz !
Çok ama çok anlamlı değil mi?
Bize bazı etik hareketleri de öğütleyen ,hatırlatan
bu sözler bu değerlerimiz asla unutulmamalı…