Fikri KAPAN : DOĞRU BİLDİĞİNDEN DEĞİL, DOĞRUDAN ŞAŞMA!..

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

DOĞRU BİLDİĞİNDEN DEĞİL, DOĞRUDAN ŞAŞMA!..

Ata sözleri ve deyişlerin içinde öylesine farklı anlamlar çıkıyor ki; ya noktalama işareti hatası yada hoca misali!..
   Halka yayılan bazılarını kaleme alalım:
   “Sarhoşun namazı kılınmaz!..”
   “El atına binen tez iner!..”
   “Doğru bildiğinden şaşma!..”
   “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar!..”
   “Oku da adam ol, baban gibi eşek olma!..”
   Buna benzer daha nice sözler!..
   En sonuncudan başlayalım isterseniz;
   “Oku da adam ol, baban gibi eşek olma!..”
   Ata sözünü bu şekilde kullanırsak ortaya çıkanı anladınız değil mi?
   Açık açık babaya “eşek” deniliyor!..
   Üstelik yarın kutlayacağımız babalar günü arefesinde!..
   Bir de aradaki virgülün yerini değiştirelim bakalım o zaman ne olacak?
   “Oku da adam ol baban gibi, eşek olma…”
   Yani “Baban gibi oku da adam ol, eşek olma…”
   Ya, “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar!..” sözüne ne demeli?
   Yahu adam doğru söylüyorsa neden dokuz köyden kovsunlar ki?!.
   Doğru doğrudur…
   “Sarhoşun namazı kılınmaz” mış!..
   Hadi buyurun, buradan yakın!.. Ölmüşün sarhoşluğu mu kalır be arkadaş!..
   “El Atına binen tez iner”de de var bir karmaşıklık!..
   “El”den kastı “emanet” olduğundan türeyen bu sözcükte ise kullanım süresi unutuluyor gibime geldi!
   … Ve son sözcüğümüz; “Doğru bildiğinden şaşma!..”
   İşte bu da çarpıtılmış bir söylem bana göre.
   Doğru, doğrudur ve tektir. Ancak bazı yanlışları doğru olarak yutturulduğunu düşündüğümüzde ne olacak peki?!.
   Ne mi olacak?
   “Ben söyledim oldu!..”
   Tıpkı bugünkü siyasi ortamda olduğu gibi!..
   Elbette bugünkü siyasi ve politik yapılaşmaya baktığımızda büyüklerimizin yarattığı bu sözlerin hangi amaçlarla söylediğini de anlamakta zorlanmayız!..
   Bu memlekette siyaset o kadar dejenere olmuş ki, kimin kime ne söylediği, neden söylediği belli değil!..
   Hele bir de “kendi bildiğince at koşturanlar” var ki, sormayın gitsin!..
   Düne kadar yüzüne bakmadığın insanlara bugün “milletvekilliği sevdasıyla” kucak açan; hatta yalvarıp yakaranlar, acıtasyon yapanlar!..
   Dün, “kral benim, benden başka kral yok!..” zihniyeti güdenler, kullandıkları makam gücü ile bireylerini ayıramayanların içine düştüğü halleri görüyoruz!
   Şöyle bitirelim;
   Yerin kulağı var, benim de kulağım var!
   Ben yermiyim? Yemem!

16.06.2007

Bu yazı 3450 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız