| |||
ÖZEL ÇOCUKLARA YAŞAM KÖYÜ !Fikri KAPAN![]() Geçenlerde; Eczacı Mustafa (Gür) Ağabey aradı; “fikri, özel çocuk olarak tanımladığımız otizmli çocuklarla ilgili haber niteliği taşıyan bir konu var. Yardımcı olabilirmisin” dediğinde, ‘ne demek ağabey’ dedim. Kısa süre sonra da irtibat kuracağım ailenin telefonunu gönderdi. Özel haber niteliği taşıyacak olması nedeniyle bir iki gün içinde aramayı düşünürken, bizim Şafak (Negüzel), adeta bana ‘haber atlattı’! Beni aradı; “ağabey bir haber yapıyorum, bu konuda desteğinize ihtiyacım var. Zira, konu çok önemli. Özel çocuklar ve aileleriyle ilgili. Bu çocuklar için özel yaşam köyü oluşturulabilir…” Mustafa Ağabey, benimle birlikte (iyi tanıştığı) Şafak’a da konuyu iletmiş. Şafak da konunun içeriğini aldığında (biraz da duygulanarak) önemsemiş ve işi bir haberle değil adeta bir belgeselle bütünleştirmek istemiş! Öyle de yaptı! İlk hazırladığı haberin video kaydını gönderdi; izledim! *** Gazetecilikte duygusallık bir yere kadardır! Yani hep tartıştığımız ‘önce gazeteci mi, önce insan mı?’ soru hep açıkta kalmıştır bu yüzden ..! Ben dahi ‘önce gazeteci’ görüşünü daha çok savunanlardanım! Ancak; aynı ben, normal yaşamımda kan görmeye (kendi kanım dahil), iğne olana bakmaya dayanamayıp, durumu ‘bayılmaya’ kadar götürenlerdenim! Buna karşılık; gittiği haberde, yerde oluk doluk kan da görsem dahi, hiçbir şey yokmuş gibi görüntümü alıp, fotoğraflarımı çeker, haber yaparım! Yani orada “önce gazeteci” olgusu işler bende ..! *** Bu örneği anlattım ama bizim Şafak’ın gönderdiği habere ilişkin videoyu izlediğimde durum tam aksineydi! Her ne kadar ‘habere ilişkin görüntü’ izliyorsam da, o kadar etkilendim, bir o kadar duygulandım ki, -kelimenin tam anlamıyla- hıçkırık boğazımda düğümlendi, konuşamaz oldum. İnanın, Telefonda Şafak’a dahi “çok güzel olmuş” demek için bir dakika kadar duraksamak zorunda kaldım. Yani; “Önce İnsan” !!! *** Bu anekdotun ardından konuyu biraz daha netleştirelim. Musafa Ağabey ile başlayan süreçten, Şafak’ın birkaç habere götürdüğü özel çocuklarımızın, Ereğli’deki yaşamlarını, yaşadıklarını, zorluklarını, buruk sevinçlerini biraz daha detaylı görmek; bunu da siz okurlarımıza biraz daha geniş aktarabilme imkanına sahip olduk. Özel çocuklarımızın kendi dünyalarında ne yaşadıklarını tam bilmeden, yaşamlarını çocuklarına adamış aileleri dinledikçe inanın o boğazda düğümlenen hıçkırıklar çoğalıyor! Anlatımlarındaki duygu, sevgi, zaman zaman heyecan bana ‘gazeteci olduğumu’ dahi unutturacak seviyelere çıktığı oldu. Hele ki, aynı zamanda yakından tanıdığımız Aydan ile Erdoğan Er çiftinin özel çocukları Mutlu’nun üzerin e titremelerini görmek, onunla ‘mutlu’ yaşamak, onu ‘mutlu’ etmek için sarf ettiklerine şahit olmak… *** Şimdi bu çocuklarımız için özel yaşam köyü oluşturulması isteniyor. Çok bir şey mi isteniyor? Elbette değil. Tabi ki, bu küçük talebin olabilmesine ‘evet’ diyebilmek için, yaptığımız haberlerdeki videoları ve Şafak’ın sosyal paylaşımında yer verdiği videoları izlemek durumu daha da ciddileştirecektir. Haydi; seçilmiş, atanmış yöneticiler… Gelin bu çocuklarımızın ‘daha mutlu’ ailelerinin de ‘daha huzurlu’ olabilmeleri için elimizi taşın altına koyalım. İnanın bu taş, öyle elimizi acıtacak kadar büyük değil! 2.10.2018 11:04:07 Bu yazı 2117 defa okunmuştur Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız
![]() ![]() YORUM EKLE
![]() |
![]()
Şu anda 79 kişi online
Toplam ziyaret : 81.481.890 ![]() ![]() Devamını oku » 10.03.2025 10:24:15 tarihinde yazıldı 950 kez okundu ![]() Devamını oku » 15.04.2025 11:45:12 tarihinde yazıldı 262 kez okundu ![]() ![]() Devamını oku » 11.02.2025 13:02:26 tarihinde yazıldı 743 kez okundu |