SANDIĞA GİT OYUNU KULLAN!Fikri KAPAN
Referandum süresinde son viraja girildi. Gözler yavaş yavaş 16 Nisan’da çıkacak sonuca odaklandı. 2 ayı aşkın süredir konuşulan, son 45 gününde ise hızlanan referandumda, başlarda en çok merak edilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından istenilen 18 maddelik anayasa değişikliği paketinin içeriğiydi… Aslında maddelerin; özellikle televizyon kanallarında, radyolarda, yazılı basında ve alanlarda açıklanmasını, tartışılmasını en çok isteyen kesim, ‘Hayır’ kanadının başı çeken partisi CHP’ydi. Başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere partinin kurmayları, önde gelen isimleri, daha çok Cumhurbaşkanına ve diğer parti liderlerine “18 maddenin içeriğini halka açıklayın, halk neden referanduma gidildiğini, neden evet veya hayır vereceğini bilmeli” çıkışları ile aslında bir nevi de istenileni yaptırmış oldular! *** CHP’nin bu ısrarlı çıkışının üzerine hemen hemen tüm ulusal kanallar, özellikle de program/yorumlarda maddeleri bir bir açtı, içine girdi (!), birçok maddenin de içinde ‘saklı’ olduğu iddia edilen anayasa maddelerini didik didik etti! Biz de, yerelde; gerek gazetelerimizde gerekse radyo programlarımızda, konunun yerel muhataplarını konuşturmak suretiyle halka, ’18 maddenin ne olduğunu’ anlattırmaya çalıştık! Başarılı olabildik mi? Bunu ancak 16 Nisan’da görebileceğiz! *** Zira, her ne kadar değiştirilmek istenilen 18 maddenin içeriği ‘didik didik’ edildiyse bile, tarafların farklı argümanlar üreterek, konuları değişik açılardan ele almaları, zaman zaman da (hiç de hoş olmayan şekliyle) ‘yalan söylüyorlar, o madde öyle değil!..” gibi söylemleriyle “yönlendirme” çabaları halka nasıl yansıdı bilemiyorum! Ama bildiğim şu var ki; vatandaşın çok önemli kısmı kararını verdi, sandığa gittiğinde de bu kararını uygulayacak! İki kanattan isimlerle yaptığımız görüşmelerden de çıkardığımız sonuç bu; vatandaş 16 Nisanda gideceği sandıkta vereceği oyunun rengini belirledi! *** İşte asıl mesele de sandığa gidene kadar..! Çünkü taraflar, vatandaşa savundukları tezi anlata-dursun, sandığa gidilip oy kullanılmadıktan sonra tüm bu gayret ve çabaların hiçbir ehemmiyeti de, hükmü de yok! Yasa gereği de, ‘oy kullanmak her Türk Vatandaşının görevidir’ şartına rağmen, özellikle siyasi seçimlerde oy kullanmamayı tercih eden önemli bir kesimin olduğunu biliyoruz. ‘Nasıl olsa cezai işlem de uygulanmıyor’ olması ve mantığı, zaman zaman da ‘kızdıkları’ siyasi ortam nedeniyle sandığa gitmeyerek ‘vatandaşlık görevini’ de yerine getirmemiş oluyor. Bu nedenledir ki, gerek ‘hayır’, gerekse ‘evet’ kanadı; “mutlaka sandığa gidin, oyunuzu kullanın” uyarısı ve isteğinde bulunuyorlar. Bu istem, birçok sivil toplum kuruluşu ve oluşturulan platformlar da aynı şekilde geliyor. *** Peki, sandığa gitmek neden bu kadar önemli? Bunu da taraflar kısaca şöyle açıklıyor; “Bu, bir siyasi parti seçimi değil. Yani, Milletvekili seçmeyecek, bir hükümet belirlenmeyeceksiniz. Ancak, Türkiye’de (belki de) birçok şeyin değişmesini/değişmemesini sağlayacaksınız.” ‘Evet’ kanadının, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı ile halka anlattığı değişim, ‘Hayır’ kanadında ise ‘Cumhuriyet Rejiminin değişeceğine’ kadar uzanan ciddi iddialarla dolu! Böyle bir durumda, kullanılacak bir oyun dahi ne kadar önemli olduğu ortada. Zira sonucu, hangi taraf alırsa alsın, ‘bir oy’ ile belirleyen olacaksınız! *** Dedim ya; sahadaki taraflar, yaptıkları çalışmalar sonucu seçmenin (hemen hemen tamamının) kararını kesinleştirdiğini söylüyor. (Tabi hala kararsızım diyen ancak kararı kesin olanlar da..!) İş, aynı seçmenin sandığa giderek oyunu kullanmasını sağlamak hepsinden daha önemli hale geldi. Öyleyse 5 gün kalan bu sürede, artık halkı ‘sandığa gitmeleri yönünde’ bilinçlendirmek için gayret edilmeli diye düşünüyorum.
11.04.2017 10:02:52
Bu yazı 1841 defa okunmuştur
Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız
|
|