MASABAŞINDA ‘DEVRİMCİLİK’ YAPMAYIN!

Karadeniz Ereğli Fenerbahçeli Taraftarlar Derneği ve Fenerbahçe Şube Başkanı Serdar Özbek’in ağzından çıktı bu sözler…
Ereğli FM’deki “Fikri Kapan’la Burada Konuşalım” programımda, derneğin çalışmalarını anlatıyordu Özbek. Konu, Yunuslu İlk Okulu’na yapılacak yardıma geldiğinde; durdu, bir iç çekti, başladı anlatmaya…

Sözü de şuraya getirdi;
“…Bunun üzerine Fenerbahçe taraftarları arasında bunu paylaştık, her birinden hangi yardım gelirse kabul edeceğimizi duyurduk. Çünkü derneğimizin öyle çok yüksek gelirleri yok. Dolayısıyla bu tür ağır yardımları da hayırsever destekleri ile yapabiliyoruz. İster beton, ister tuğla versinler, isterlerse dernek hesabımıza bağışta bulunsunlar. Sonrasında masa başında oturup ‘devrimcilik’ yapmayın. ‘Çocuğumuzu cemaatler alıyor, yobazlar bilmem nereye götürüyor’ demeyin. Çocuklarımıza sahip çıkalım. Onların okuması, iyi bir ortamda Mustafa Kemal’in okullarında iyi birer eğitim alması için önce biz üzerimize düşenleri yapalım, sonra da konuşmaya hakkımız olsun…”

Ağır sitem vardı Özbek’in sözlerinde…

Bir yanda mevcut düzene sanki ‘isyan edecek ama edemiyor’, diğer yanda ise ‘savunduğu yada savunmak istediği kanadın içindi bulunduğu duruma tepki gösteriyordu’ Özbek…

***

Yunuslu İlk Okulu’ndan kendisine gelindiğinde ve okulu ziyaretinde gördüklerinde o kadar çok duygulanmış, bir o kadar da sinirlenmişti ki; tepkisini (belki de açıkça ilk kez) Ereğli FM’deki programımda dillendirmişti…

Çünkü, okulda gördüğü manzara onu çok etkilemiş ki, böyle bir tepki ortaya koyuyordu Serdar Özbek.

Okul tuvaletinin çatısı bile yokmuş!!!

Bilgisayar sistemi çökmüş!!!

Devlet okula yılda sadece bir ton kömür veriyormuş, diğer ihtiyaçları (her zaman olduğu gibi) vatandaşlar karşılayabiliyormuş!

***

Dernek yöneticiliğinin ne kadar zor olduğunu bilenlerdenim…

İki dönem (1997-2001) yaptığım Karadeniz Ereğli Gazeteciler Derneği Başkanlığım süresince, yardım toplama, diyalog kurmanın ne derece zor işler olduğunu da!..

Talebin ‘toplumsaldır’ ama bazıları bunu ‘bireyselleştirerek’ şahsın amal eder!..

Özbek’in de bahsettiği gibi, kimisi çok akıl verir ama para vermez!..

***

Çeşitli dönemlerde birçok kurum, kuruluş, ihtiyaç sahibi için yardım taleplerimiz de olmuştur.

Bunları da kaleme alarak, kamuoyuna duyurarak; teşviki artırma çabasında olduk.

Kimisi ise “yardım alan ile veren arasındadır, reklamı olmaz!” der.

Serdar Özbek de, programda bir anekdotu ‘üstü kapalı’ aktarırken, çevresinde yakından tanıdığı bazı isim(lerin) aslında çeşitli yardımlarda bulunduğunu ancak, bunları kamuoyu ile paylaşmadığından bahsetti.

Bunun doğru olmadığını çok kez paylaşmışımdır. Zira yapılan yardımda amaç yapanın reklamını ön plana çıkarmak değil, bir yandan bilmeyen hayırseverlerin duymasını sağlamak, diğer yandan ise teşvik etmektir.

Zaten yardımı reklam için yapanın gözünden anlaşılacağından (!) biz, bunu da iyi ayırt edebiliriz!

Kaldı ki, yapılan yardım ve desteklerin kamuoyunda bilinmesi, yapanın ‘topluma bakışı’ ve ‘sosyal anlayışını’ daha da ön plana çıkarır.

***

Dönelim başa;

Özbek ne diyor;

“…Sonrasında masa başında oturup ‘devrimcilik’ yapmayın. ‘Çocuğumuzu cemaatler alıyor, yobazlar bilmem nereye götürüyor’ demeyin..!”

Elbette öncelikli görev Devletin… Ancak hep deriz ya; Devlet7in yetmediği yerde vatandaş vardır!

Haydi o zaman… Yunuslu İlk okuluna gerekli yardımı yapalım.

Kalın sağlıcakla…

Bu yazı 2064 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (0)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---