SOSYAL PAYLAŞIMDAKİ MESAJIM!

Yeni yıla gireceğimiz (31 Aralık 2015) gündü…

Eşim; Hakimiyet Yazı İşleri Müdürü Zeliha Fatma Kapan, herkesin sosyal paylaşım sitesinden yeni yıl mesajları yazdığını söyledi, benim neden yazmadığımı sordu…

Sosyal paylaşım sitesi çok fazla kullandığım sahalar değil; açıkça söylemem gerekirse, daha çok internet sitemizdeki haberleri paylaşıyorum ki, toplum yaşanan gelişmelerden haberdar olsun..

Dolayısıyla pek yazışma yapmadığım paylaşım sitelerinde, yeni yıl mesajı neden yayınlayacaktım ki!..

Neyse; eşim de ısrarla sorduğuna göre ‘vardır bir bildiği’ diyerek oturup uzun uzun (!) düşünüp, kısa bir şeyler yazıverdim…

Ve de paylaştım!!!.

Ardından da eşime okuttum;

İlk tepkisi…––

“Daha paylaşmadın değil mi?!” oldu…

Paylaştığımı duyunca da biraz tepki verdi!...

Ağır olmuş!!!

***

Hemen aynı gece bir çok arkadaşım, tanıdığım, dostum; kısacası yazıyı görenler ilginç yorumlarda bulundular (yüzüme)

Biri çok ilginçti;

“Ağabey, öyle bir mesaj yayınlamışsın ki, çok güzel olmuş tam da yerine oturmuş ama inan paylaşırken elim titredi.”

!!!

Bazı dostlar da (!) yahu neden öyle yazdın, düşünmedin mi!..” gibisinden söylemlerde bulundular.

Oturdum, yazdığımı bir kez daha okudum!

Halbuki, yazmadan önce ‘uzun uzun’ düşünmüştüm ya!..

Tekrar okumaya ne gerek duyduysam!..

Hadi buradan da yazdığımı sizinle paylaşayım;

“ÇOK ZORDU; Tersanelerindeki boş kalan kızaklarıyla, her geçen gün ekmeksiz kalan işçileriyle, kapanan özel ocaklarında iş hayalleri tükenen maden işçisiyle, tamamlanamayan yollarıyla, kapanan iş yerleriyle, küçülen ekonomisiyle; yaşatılan seçim kaoslarıyla, yarını göremeyen vatandaşıyla, çevresinde dostu kalmamış, ülkesi bölünmeye çalışılan, rejimin değiştirilmesi isteğiyle geçen koca bir yılı, 2015''i tamamlamak...  Ama tamamladık işte... Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen umutları tüketmeden, hayalleri açık tutarak giriyoruz 2016''ya... Her yılki dileklerle; sağlık, mutluluk huzur ve elbette iyi bir ekonomi temennisiyle... Yeni yılınızı kutluyoruz...”

***

Okudum da; ‘ağırlığın’ ‘cesaretin’, ‘dikkat etmenin’ ve de ‘düşünmenin’… bu yazıda neden bu kadar önemsendiğine anlam veremedim!

Şöyle başlasam iyi olacak;

-ÇOK ZORDU!

Evet, 2015 zor bir yıldı!..

-Tersanelerde boş kalan kızakları..

Evet, her koldan yapılan açıklamalar bir yana, gözün gördüğünü gönül mü saklasın. Tersanelerde kızaklar boş değil mi?

-Her gün ekmeksiz kalan işçiler..

Kapanan tersanelerde işten çıkarılanlar ekmeksiz kalmadı mı?

-Kapanan özel maden ocakları…

Başta Kandilli’deki Hema olmak üzere bir çok özel ocak kapanmadı mı, bu nedenle bir çok madencinin hayalleri tükenmedi mi?

-Tamamlanamayan yollarıyla…

Muhalefet bir yana iktidar partisi dahi Zonguldak-Ereğli, Ereğli-Devrek yollarının tamamlanamamasından şikayet etmedi mi (eski AK parti İlçe Başkanı Hamdi Uçar dahil) daha yakın zamanda AK Parti Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır bu yıl bitireceğiz” türünden sözler söylemedi mi? Armutlucuma’da 7 Haziran genel seçimleri öncesi milletvekillerinden imzalı kağıt alınmadı mı?!

-Kapanan iş yerleri, küçülen ekonomi…

Ereğli ve bölgede kaç iş yerinin kapandığını bilmeyen var mı? İlçe ekonomisinin küçüldüğünü en son Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal dahi ima etmedi mi?!

Bunlar bölgesel konulara ilişkindi. Sonrası ise ülke genelini ilgilendiriyordu:

Şöyle ki;

- Yaşatılan seçim kaoslarıyla…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli… Her biri ‘Seçim Kaosu’ndan bahsetmedi mi?

Bu konuda her taraf ‘kendince’ çeşitli yorumlar yapmadı mı?

- yarını göremeyen vatandaşıyla…

Bu yaşananlarla vatandaşlarda ‘yarın’ endişesinin yaşandığını bilmeyenimiz mi var?!

- çevresinde dostu kalmamış..,

Hadi bakalım sınır komşularımıza; şu anda hangisi ile sağlıklı ve iyi ilişkilerimiz var.  Rusya, İran, Irak, Suriye, Yunanistan, Bulgaristan…

- ülkesi bölünmeye çalışılan..,

Hadi buna da ‘yok’ deyin!.. Bu güzelim ülkemizi bölmeye çalışanların kim olduğunu bilmeyenimiz var mı?!

- rejimin değiştirilmesi isteğiyle geçen koca bir yılı…

Cumhuriyet rejimi ile yönetilen Türkiye’de, çıkarılmak istenilen yeni Anayasa ile adına ‘Başkanlık’, ‘yarı başkanlık’, ‘Partili Cumhurbaşkanlığı’ deyin… N ederseniz deyin, bu rejimi değiştirme girişimi değil mi?!

***

Şimdi siz okurlarıma soruyorum; bu endişe ve düşüncelerle kaleme aldığım bölümde, kime ne demişim ki?

Ya da ‘el titretecek’ kadar ağır ne yazmışım!

Hadi devamına gelelim;

-… Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen umutları tüketmeden, hayalleri açık tutarak giriyoruz 2016''ya... Her yılki dileklerle; sağlık, mutluluk huzur ve elbette iyi bir ekonomi temennisiyle... Yeni yılınızı kutluyoruz...”

Her halde bu kısma bir şey diyen çıkmayacaktır!..

Çünkü sıradan, herkesin altında birleştiği dilek ve temenniler!..

***

Ben, bugün yeni yıl mesajımı kendimce sorguladım!

Acaba asıl sorgulanması gereken mesajım mı; yoksa görüp de görmezden geldiğimiz ‘onca’ gerçekler mi?

Kalın sağlıcakla…

Bu yazı 1871 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (3)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---