| |||
SEÇİMDE PARA BEKLENTİSİ!!!Fikri KAPAN![]() Geçen haftaki köşe yazımı bağlantısını; … “Bazı yerel medyanın seçimi de fırsat bilerek, yayın politikasını ‘alamadığı paralar’ nedeniyle ‘şantaja’ çevirmesini yazsak ne olur, yazmasak!!! Belki haftaya..!” şeklinde yapmıştım. Hafta içinde düşündüm; evet bu konuda bir şeyler yazılmalıydı, yazmalıydım… Yani medyamız(!) üzerine!!! *** Özellikle yerel medya için belirli dönemler önemlidir! Zaten kıl kanaat geçinebilen yerel yayın kuruluşları, yerel ve genel seçimleri adeta ‘iple’ çekerler! Kimi açık açık ister, kimi, isteyemez bekler(!) Kimileri de var ki, ister; alamayınca işi şantaja kadar götürür! Savunması da oldukça açıktır: “Kardeşim ben o vekili/ başkanı bir daha nerede göreceğim, ne zaman alabileceğim ki!..” *** Elbette ekonomi bizim için de son derece önemli… Elbette Hakimiyet de, ekonomik girdisini sağlamak/dengede tutmak için çaba gösteriyor. Hatta, bazı yerlerden yıllara dayanan alacaklarını alamadığı (zor tahsil etiği) bile olmuştur. Ama bunu hiçbir zaman şantaja çevirmiyor, eğer toplumsal değeri yüksekse çekinmeden o kesimlerin haberlerini ‘manşetlere dahi’ taşıyabiliyor! *** Bunları ne ‘böbürlenmek’ ne ‘acıtasyon’ ne de birilerini ‘zan altında bırakmak’ için örnek göstermiyorum. Ama şunun altını da özellikle çizmek gerektiğine vurgu yapıyorum; “4. Güç” olarak isimlendirilen basın (medya), eğer böyle bir gücü varsa bile, kullanacağı yeri ve zamanı iyi ayarlamalı, bunu kullanırken kendine zarar vermemelidir. Düşünün ki, bir yayın kuruluşunun sahibi yada yöneticisi, A adayından haber karşılığı para istiyor! Hemen belirtmeliyim ki, haber ‘paralı’ olmaz, olamaz… *** Seçim dönemleri yayın kuruluşları ile ilan-reklam ve gazete satışına yönelik ekonomik anlaşmalar elbette yapılabilir. Bunun limiti miktarı da ticari çerçevede taraflar arasında ‘gizlidir’, öyle de olmalıdır. Pazarlıkların da yapılabileceği bu tür dönemlerde işi kötüye taşıyan ise özetle şudur; Eğer bir yayın kuruluşu sahibi yada yöneticisi, açıkça “eğer vermezsen aleyhine çalışırım” der, veya bunu gizliden uygulamaya başlarsa, işte bu ne meslek etiğiyle bağdaşır, ne de insanlıkla… Hele ki, böyle hareketlere kalkışılmasının yanı sıra işi kişinin ‘özeline’ kadar çıkaranlar varsa, bunda etik de, insanlık da bir yana.., artık ne denirse..! *** Yazı ki, son dönemlerde, ‘geçimimizi sağlayacağız’ acıtasyonuyla ortaya çıkan, bir de bunu ‘aleni’leştirenler var. Hatta, uzun yıllar ekmek yediği tekneye bile bilmem ne yapanlar da!.. Biz, onlardan değiliz, olmayacağız da… Elbette 35 yıldır yaşamayı başaran Hakimiyet, olabildiğince objektif ve tarafsız yayınlarına aynı duyarlılıkla devam edecektir. Çok anlayacaklarını sanmıyorum ama yine de işi ‘şantaja kadar’ götürenlere söylenmek istedim işte! Kızan olduysa da yapacak bir şey yok. 20.10.2015 09:39:49 Bu yazı 2106 defa okunmuştur Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız
![]() ![]() YORUM EKLE
![]() |
![]()
Şu anda 12 kişi online
Toplam ziyaret : 81.493.288 ![]() ![]() Devamını oku » 10.03.2025 10:24:15 tarihinde yazıldı 955 kez okundu ![]() Devamını oku » 15.04.2025 11:45:12 tarihinde yazıldı 272 kez okundu ![]() ![]() Devamını oku » 11.02.2025 13:02:26 tarihinde yazıldı 747 kez okundu |