| |||
SEÇİMLERE DOĞRU SİYASİ PARTİLERFikri KAPAN![]() Birilerinin isteği doğrultusunda (!) halkı yeniden sandığa götürecek tarih belirlendi; 1 Kasım 2015… Yani seçmen, yaklaşık 5 ay sonra bir kez daha sandığa gidip, iradesini (!) ortaya koyacak, ülkeyi yönetecek (!) yeni vekilleri, dolayısıyla da iktidarı belirleyecek! Türkiye’de bu tür erken seçimlerin yaşanıp, yaşanmaması bir yana, asıl önemli olan ise ilk kez ülke, Cumhurbaşkanı tarafından seçime götürülüyor. Yani, 7 Haziran’da ‘iradesini’ ortaya koyan halka “o irade pek anlaşılamadı, tutmadı da..! Onun için sandığa gidin, bir kez daha irade gösterin…” deniliyor. !!! *** Yaptığım birçok sohbette epeyce tepki gösterildiğine şahit oldum. Hani sesini pek çıkaramayan vatandaş, küçük sohbetlerde konuşuyor konuşacağını… Partili-partisiz seçmen, uygulamayı pek savunmuyor; “Hani Millet iradesi deniyordu, o zaman ortaya koyduğumuz irade neden kabul görmedi...” gibi sitemlerini de dile getirebiliyor! Başta AKP olmak üzere de MHP ve HDP’ye gösterilen tepki oldukça yüksek. *** MHP’de Genel Başkan Devlet Bahçeli adeta ‘Hedef’ oldu! Sade vatandaşın, ne yapmak istediğini anlayamadığı Bahçeli’ye parti içinde de tepki var ama böyle ‘hassas’ bir dönemde onlar da seslerini çıkaramıyorlar! En çok aldığı eleştiri ise henüz 7 Haziran seçim akşamı, sonuçların büyük olasılıkla belirlenmesinin ardından yaptığı konuşmayla tepki çekiyor Bahçeli… Hani, MHP’nin kapılarını oluşacak hükümet(ler)e kapatmıştı ya..! Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı seçimlerindeki tavrı ile de önemli eleştiri oluyor biline… *** HDP’nin durumu da MHP’den pek farklı değil… Kimilerince MHP için “Türk Milliyetçiliği yapıyor” denilmesine karşı, “Kürt Milliyetçiliği yapıyor” yakıştırmasında bulunulan HDP’de, seçimden geçen yaklaşık 2 aylık sürede halktan ciddi tepki alan parti konumunda… Söylemlerinde ‘demokrasiden’ bahseden HDP Eş Başkanlarının, birlikte hareket ettikleri gün yüzünde olan terör örgütü pkk ile ilişkilerini koparamıyor olması tepkiyi daha da büyütüyor. Her ne kadar Eş Başkan Selahattin Demirtaş, “Ancaksız, amasız silahlar bırakılmalı” çağrısı yapıyorsa bile, gerek terör örgütünden gelen ‘tanımıyoruz’ şeklindeki açıklamalar, gerekse hala bağlarının devam ediyor olması halka hiç de inandırıcı gelmiyor. *** AKP ise başlı başına ‘tepki odağı’ oldu. Partinin kurucu başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı seçilmesi ardından bile ne hükümet, ne de parti üzerindeki etkisinden vazgeçmeyişiyle oluşan tepkinin 7 Haziran seçimlerine yansımasını görmüştük. O zamanlar da dillendirmemize, bazı partililerin bile “çok şımardık, biraz durulmalıyız” gibi ifadelerle başta Erdoğan olmak üzere özeleştiride bulunmalarına rağmen ‘durmayan’ bir Cumhurbaşkanı’nın, AKP’nin oy kaybında ‘birinci neden’ olduğu ortaya çıkmıştı. Bunu anlamayan ya da anlamak istemeyen tek isim ise yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı… Ki, “Ülke yönetiminde fiili olarak bir çok şey değişmiştir..” sözleriyle de ‘anlamak istemediğini’ net olarak ortaya koyması unutulmuyor. Unutulmayanlar arasında; hükümeti kurma görevi verdiği AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun, 40 gün gibi uzun süre görüşmeler yaptıkları CHP’ye, (Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifadesiyle) bir kez dahi, koalisyon kurulmasına yönelik teklifte bulunmayışı oldukça manidardı. Anlaşıldı ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Koalisyon Hükümeti istemeyişi’ Davutoğlu’nu da etkilemiş ve adeta yasal süre olan 45’ünün 40 günü bu şekilde heba edilmişti. Asıl çatlak ve tepki, ardında kalan 5 gün yaşandı! Teamüller gereği Cumhurbaşkanı, hükümeti kuramadığı için görevi kendisine devreden Davutoğlu’ndan sonra, ‘Hükümet Kurma Görevi’ni CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na vermemesi oldu! Net anlaşıldı ki; Cumhurbaşkanı erken (tekrar) seçim istiyor! Halkın iradesine rağmen!!! *** Her dönem böyle eleştirileri en ağır şekilde alan CHP ise bu dönem tepkinin yerine övgü ile bahsedilebiliyor! Özellikle de Kılıçdaroğlu’nun, AKP’nin kapısını çalmasının ardından CHP olarak hükümetin kurulmasına yönelik gösterdikleri çaba ile diğerlerinden ayrı tutuluyor. 40 günlük süreci ‘sabırla’ bekleyen Kılıçdaroğlu’nun, Davutoğlu ile yaptığı ikinci görüşmenin ardından açıklamasındaki tavır ve tutumu, halktan epeyce alkış aldı diyebiliriz. Bugün, sokaktaki vatandaş, “CHP ve Kılıçdaroğlu hükümet kurulmasını çok istedi ama Cumhurbaşkanı ile Davutoğlu istemedi” gibi söylemlerini esirgemiyor! Yazıp da ‘tahrik etmek’ de istemiyorum da, son günlerde birçok diğer parti sempatizanlarının bile CHP’ye oy vermeyi düşündüklerini duyuyoruz! Tabi, CHP’de bu kez ‘ön eğilim yoklamasının yapılmıyor olmasının’ demokrasiye rağmen, ‘süreç ve zaman’ açısından olumlu olarak yansıdığını da yazmak gerek. Seçimler için henüz önümüzde 2 ay var, neyin ne olacağını şimdiden kestirmek zor. Ortada, halkın artık parti değil, ülke geleceğini daha çok düşünmeye başladığı görünen bir tablo bulunuyor. Sonuca yönelik gelişmeler, önümüzdeki günlerde daha da netleşecektir. 28.08.2015 09:41:27 Bu yazı 1875 defa okunmuştur Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız
![]() ![]() YORUM EKLE
![]() 29.08. 18:59:06
Ayşe Demir diyor ki;Ünal Demirtaş yeniden kontenjan aday olarak gösterilirse ve deniz yavuzyılmaz da haklı olarak çalışmazsa chp Zonguldak'tan ancak 1 vekil çıkartır herkesin konuştuğu bu 02.09. 16:10:10
Erol Güneş diyor ki;77 milyonu ilgilendiren bir yazıyı sadece 175 kişi ilgi duyuyorsa suriyeliler haklı olarak refah ülkesine akın eder. |
![]()
Şu anda 18 kişi online
Toplam ziyaret : 81.495.433 ![]() ![]() Devamını oku » 10.03.2025 10:24:15 tarihinde yazıldı 955 kez okundu ![]() Devamını oku » 15.04.2025 11:45:12 tarihinde yazıldı 273 kez okundu ![]() ![]() Devamını oku » 11.02.2025 13:02:26 tarihinde yazıldı 747 kez okundu |