DEMOKRASİYE DARBE!!!

Son gelişmeler üzerine, mevcut köşe yazımı yenilemeyi ve dolayısıyla okurlarımızla birlikte kamuoyunu daha detaylı bilgilendirmeyi uygun gördüm.

Artık konumuzun genelde siyaset olacağı ortadayken, zaman zaman konu dışı önemli gelişmeleri değerlendireceğimizi de hatırlatmalıyım.

Ve siyasete geçtiğimizde de partilerin aday belirleme süreçlerindeki yaşananları, yaşatılanları ve yaşatılmak istenilenleri masa yatırmak gerekiyor.

Bunlar arasında, her ne kadar, “Zonguldak’ta 30 aday adaylı AKP” kamuoyunun daha çok ilgisini çekiyor gibi görünse de, CHP’deki “ön eğilim” ve parti Parti Meclisi’nin (PM)  “2. Sıra Kontenjan Değerlendirme” kararı farklı yorum ve algılara neden oldu.

Aslında, Zonguldak genelinde partili partisiz, siyasetle yakından ilgilenen kesim “Ön seçim” bekliyor, hatta istiyordu. Ancak Genel Merkezin bu konudaki “Hassasiyeti” sonucu aralarında Zonguldak’ın da bulunduğu 10 ilde “Hakim Huzurunda Ön Seçim” yerine, “Örgütler kontrolünde Ön Eğilim Yoklaması” kararı çıktı.

Hadi “Eyvallah” dedi partililer, “Yani diretmeyle değil hiç olmazsa ön seçimle…” tesellisini bulmuştu ki, bu kez önlerine çıkan “2 sıra kontenjan değerlendirmesi” partililer kadar kamuoyunun, hatta bizimi bile kafamızın karışmasına neden oldu!

***

Elbette ‘demokrasi’yse gereği “Ön Seçim” yada “ön eğilimdir” bunun dışındaki bir uygulama parti içi “demokrasiye Darbe” niteliği taşır!.

Kaldı ki, parti kanadında mevcut milletvekili aday adaylığını açıklayanların hemen hemen tamamı da ön seçimden yana tavırlarını ortaya koymuşlardı.

Zira aday adaylıklarını açıklamaya bile cesaret edemeyenler ise bu konuda kamuoyunda bırakın yorum yapmayı, çıkıp; “biz ön seçim istemiyoruz çünkü…” deme cesaretine bile sahip değildi!

Zonguldak’taki ve Ereğli’deki aday adayları görüşlerini açık yüreklilikle açıklamış; her biri de “ön seçim” yada “ön eğilim”e evet demişti.

Tabu bunu derken, genel merkezin 2. Sıra kontenjan değerlendirmesine” iyi niyetli yaklaşırken, çekincelerini de yine açık yüreklilikle ortaya koyamamışlardı!

İsimlerini burada yazıp da spekülasyon yaratmak da istemiyorum zira onla ve yanındakiler kendilerini çok iyi biliyorlar.

***

Ama şunu net olarak yazmam gerekiyor;

CHP gibi ‘Kurultaylar Partisi’ konumundaki bir partide, en doğalı olan demokratik yarışı kabul etmemek, bir kez daha diyorum ki “demokrasiye vurulan darbedir”

Bunun altını, “yok ikinci sıra olmazsa” gibi safsatalarla doldurmaya çalışıp, yukarılarda yaptıkları kulislerle genel merkezi etkilemeye çalışmanın bir mantığı yoktur, Ereğli ve Alaplı’ya da bir katkısı yoktur.

***

Ancak, bu tür düşünceyi, şöyle de ele alabiliriz.

Madem yukarılarda “2. Sıraya yönelik” çeşitli “ayak oyunları” olacağı dillendiriliyor, o zaman gelin Ereğli, Alaplı bir olun, Zonguldak genelinde bırakın 2. Sırayı, 1. Sırayı alacak gücü yaratın.

Böylece hem istenilenin üzerinde hak alınmış olur, hem de demokrasiyi en iyi şekilde işletmiş olursunuz.

Kaldı ki, Ereğli’de ortaya çıkan aday adaylarına baktığımızda oldukça temiz ve partilerine düşkün insanlar. Hangisi olursa olsun iki ilçe arasında olması gereken gerçek birlik, beraberlik ve bütünlüğü sağlayabilecek pozisyondalar.

(Bu birlikteliklerini de en kısa sürede ortak basın toplantısı yada parti toplantısıyla kamuoyuna gösterebileceklerini de tavsiye ediyorum.)

***

Uzatmadan; CHP, bölgede arkasına aldığı rüzgarı iyi kullandığı taktirde zaten atak yapabilecek konuma geldi. Eğer, ister hakim huzurunda, ister örgüt kontrolünde yapılacak ön seçimle adaylarını da belirlerse, bölgesel olarak en fazla oya sahip Ereğli-Alaplı birlikteliğinin de bundan en iyi şekilde yararlanacağına inananlardanım!

Yoksa, “O, 2. Sırada, bu 1. Sırada” deyip kafa karıştırmanın, birilerinin tasın asu taşımanın bir anlamı olmasa gerek!

Bu yazı 2116 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (1)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---