BUNLARI KONUŞMALIYIZ

Bugün yine birkaç konuyu yorumlamak üzere başladığım köşemde ne kadarına değinebileceğimi şimdiden kestiremiyorum! Ama bir yerden başlayalım!

Mesela; önceki dönemin belediye başkan yardımcısı, şimdinin Ereğli Belediye Meclisi’nde ‘muhalefet’ CHP’nin Grup Sözcüsü Özkan Özyağcı’dan başlayabilirim!

Özyağcı, son Belediye Meclis Toplantısı’nda öyle gaflar yaptı ki, aslında şu bizim medya (!) onu yerden yere vurmalıydı ama her zamanki gibi birkaç kişinin dışında eleştirme cesaretini gösterebilen olmadı!

Hatta, kulağını tersten tutan “eli sonradan kalem tutan gazeteciler” de vardı elbet!

Sapla samanı karıştıran, neyin, ne zaman olduğunu duyduğu bir kişinin dedikodularından alıp, araştırmadan yazan, sonra da “evet orada hata yaptım!” diyen “eli sonradan kalem tutan gazeteciler!..”

Neyse, konumuza dönersek; Özyağcı Beyefendi, Temmuz Ayı Meclis toplantısında eline sıkıştırılan (!) gündem maddeleriyle Belediye tarafından “sözde” dışlanan yayın kuruluşlarını savunmaya kalktı!

Bu öneri ve isteğin kimin talebi olduğu daha henüz Özyağcı konuşmaya başlamışken anlaşıldı!

Önceki başkanı!!!

Yoksa Özyağcı’nın ağzının bu kadar laf ettiğini bunca yıldır göremedik!

Sayın Özyağcı Beyefendi; Yerel basını siz desteklemiyordunuz. Kendinize yakın bulduğunuz (sizin söylediğinizi söylemeye kalemim yazmıyor!) bazı yayın kuruluşlarını “fazlasıyla” besliyordunuz!

Arada bir kaçına da bir parmak çalıp, susmalarını sağlıyordunuz!

Biz ve bizim gibiler ise sizin despotça yaptırım ve uygulamalarınıza rağmen mesleki yaşamımızı sürdürüyorduk, sürdürüyoruz da…

Onun için, medya arasına nifak sokarak, kuruluşları aşağılayarak bir yere varamazsınız biline!..

KARTAL’IN OYUNUNA GELMEDİLER!

Günün ikinci yorumunu yine CHP’ye kullanmalıyım, çünkü bir önceki kadar önemli!

30 Mart Yerel Seçimleri’ni Halil Posbıyık ile bir olarak partisi CHP’ye kaybettiren ilçe başkanı Hayrettin Kartal da, tıpkı Özyağcı gibi etkisinden kurtulamadığı başkanının (!) aklıyla harekete devam ediyor!

Bir dönemler kendi engelledikleri halde su yüzüne çıkabilecek kadar cesaretli (!) olan yapılarıyla, yoldaki su birikintisinde balık tutarak ‘şov’ yaptığı gibi, bu kez de Belediyedeki emeklilik süreleri dolanlarla ve müteahhit çalışanları ile birlikte 30 kadar kişinin çıkışının verilmesi nedeniyle Belediye Binası önüne siyah çelenk koyma girişiminde bulunacaktı!

Bu işe sığ düşüncesiyle hareket ederek, partisinin milletvekilleri (ki biri prof., diğeri avukat) Mehmet Haberal ve Ali İhsan Köktürk’ü de alet etmek istedi!

Tabi aklı başında milletvekilleri (varsa sorun ve çözüm) görüşmelerle bu işin hal yoluna girebileceğini anlatarak, yukarıdan kumandalı girişimin önünü kesmiş oldu.

İnanın bu gelişme partiye puan kazandırdığı gibi, kartal ile birilerinin daha da soyutlanmasına neden olacak.

Bunu da en yakın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde görmek mümkün olacak!..

Neyse bu konuya sonra gireceğim, şimdiden farklı yorumlanmasını istemiyorum.

Hatırlatmalıyım ki aynı Kartal, bir iş yeri açılışına üzerinde “Halil Posbıyık ve Belediye Meclis Üyeleri” yazı çiçeğe bile tepki gösterememiş, yapması gerektiği şekilde disiplin kurulunu hareketlendirememişti!

OFİS YOLUNDAKİ İŞGALLER!

Bugünü, “Erdemir Ofis yolu” olarak bilinen Uzunkum Caddesi’ndeki “soysal amaçlı” oluşturulan kafeler ile lokantalara getirelim.

Kuruluş amaçlarını hiç tartışmayacağım bu mekanların eleştireceğim kısımları ise her geçen gün önlerindeki yolun (neredeyse) tamamının kendilerine ait olduğunu sanmaları!

Eski belediye başkanının (nedeni malum!) göz yumduğu uygulamalar yüzünden yola aşırı tacizleri bulunan bu mekanlardan bazıları, bu Ramazan Ayı’nda da farklı davranmadı, neredeyse 5 metre yola tecavüz ettiler!

İtiraf etmeliyim ki, “Ramazan’dır dokunmayalım, ekmek meselesi” düşüncesiyle yıllardır eleştirmediğimiz keyfiyet, nihayet vatandaştan gelen ‘sert tepki’ ile gündeme gelmek zorunda kaldı!

Evet, eski belediyenin “görmezden geldiği” bu uygulama, belki de belediye başkanı ile meclisin yenilenmesiyle vatandaşa gelen güven ve cesaretle şikayete dönüştü!

Bunu geçtiğimiz hafta internet haber portalımızda kaleme aldığımızın ardından belediyenin mekanlara zabıta gönderdiğini öğrendim.

Hem de beni arayan mekan sahiplerinden birinin vasıtasıyla!..

Zabıtaların da uyarısıyla kullanılan dış alan bir metre kadar geri çekilmiş. Aslında “şimdilik” bu yeterli demek lazım. Zira, eğer Ramazan boyunca bu şekilde kalsa dahi, trafiği çok da aksatmadığını görebiliyoruz. Tabi bunu sürekli hale getirirlerse o zaman sıkıntı olur!

Küçük toleransları, “sahiplenmeye” çevirmezsek, kimse kimseye zarar vermez!

Bu arada, konuya ilişkin ikinci haberimizde bir de önerimiz oldu!

Hatırlarsanız; geçtiğimiz yıl(larda) Sahil bandında geniş iftar veren Ereğli Belediyesi, iftara yakın saatlerde Uzunkum Caddesi’ni trafik ulaşımına kapatıyordu.

Bu uygulama, belediyenin, İlçe Trafik komisyonu görüşünü de alarak Ramazan Ayı boyunca böyle bir uyguluma yapabileceğini düşünüyorum. Tabi karar makamların…

 “MEYDANLARDA SESİNİZ, NEFESİNİZ VARDI!”

Şöyle bitirelim;

Eski TBMM Başkanı AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, seçim sonrası bir kez daha ziyaret ettiği Türk Metal Sendikası’nda, belki de bir siyasetçinin, sivil toplum kuruluşlarına ilişkin yapacağı en anlamlı konuşmayı yaptı.

Onlardan birkaç cümleyi aktarayım:

“… Bana göre önemli olan sendikanın yahut diğer sivil toplum kuruluşlarının (STK) kimi desteklemesinden çok, sivil toplumun siyasete bu manada el koyması önemli unsurdur.  Sivil toplumsuz bir demokrasinin işlemesi mümkün değildir, doğru da değildir. Böyle işlemediği taktirde o ülkedeki demokrasi, demokrasi değildir. O bakımdan Türk Metal Sendikası’nın Ereğli ve Türkiye siyasetinde- tırnak içinde söylüyorum- ‘vaziyet almasını’ demokrasimizin gelişimi açısından önemsiyorum…”

“… Zaman zaman Türkiye’de sendikalar yahut sivil toplum örgütleri partilerin, hükümetlerin lehinde, aleyhinde beyanlarda bulunurlar, herkes de bunlara kızar. Halbuki memnun olmak lazım. Çünkü eleştirisel anlamdaki sivil toplum sesi yol göstericidir…”

“…Türk Metal Sendikası’nın Ereğli’deki Sayın Başkanı ve yöneticilerimize teşekkür borçluyuz.  Meydanların hepsinde sesiniz vardı, sizin nefesiniz vardı. Bize bu durum çok büyük cesaret verdi. Bunun sonucunda da burada zor olan bir başarıyı elde etme imkanı bulduk…”

Evet evet bugünlük yeter; kalın sağlıcakla…

Bu yazı 1536 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (1)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---