SELİN GETİRDİKLERİ, GÖTÜRDÜKLERİ

Dünyada yaşanan bir çok felakete bakıp, ülkemizde yaşananlarla bazen kıyasladığımızda “şükür” ettiğimiz çok olur.

Hep aklıma gelir de; Japonya’daki deprem sonrası oluşan tsunaminin ülkede yarattığı tahribat, verilen can kayıpları...

ABD’de fırtına, hortum ve ben-zeri felaketlerdeki tahribatın büyüklüğü...

Daha çok okyanusa açılan ülkelerde yaşanan böylesi büyük facialar, belki de acımızı azaltıyor!

Ancak, “Ateş düştüğü yeri yakar” atasözü de boşuna söylenmemiş olacak ki, yaşanan her olayda canı yanan, içi sızlayanları da görmezden gelemeyiz.

Tıpkı, ülkenin bazı bölgelerinde yaşanan aşırı yağışlar sonrası meydana gelen felaketler gibi...

Türkiye, daha Soma Faciasında yaşamını yitiren 301 maden şehidini düşünürken, üzerine bir de sel, toprak kayması gibi felaketler ile iyiden iyiye sarsılıyor.

Hele ki bazı bölgelerde işin içinde ‘ölümler’de girince, canlar daha da acıyor.

Zonguldak ve çevremizde ölüm olaylarının yaşanmamasını “tesellimiz” sayıyorsak da, yaşanan dram ve görünen tehlike ile acılarımız pek de azımsanacak gibi olmadı.

***

İstanbul’daydım;

Bir kaç gün uzak kalacağım Ereğli ve bölgede gündemi takip etmekten ise uzak duramıyordum!

Sabah saatleri aldığım bir haber doğrultusunda, Zonguldak’ın sele teslim olduğunu duydum önce!..

Meslek aşkıyla (!) her işi bir kenara bırakarak geçtiğim bilgisayar başında, aldığım ilk bilgileri paylaştım okurlarımızla...

Bir anda okur sayısı 100’ü, ardından 200’ü; 500’leri 1000’leri buldu!..

Meğer, olayın aslı sadece Zonguldak ve yakın çevresi değil, Ereğli’de yaşanıyormuş!!!

İlçeye bağlı Ormanlı beldesi ve uzantısı neredeyse tarihten silinecek hale gelmiş!!!

Köprüleri aşan, bahçe setlerini yıkan, evlerin neredeyse çatılarına kadar yükselen sel suları!!!

Ereğli Belediyesi itfaiye ekipleri olay yerine ulaşmış, mahsur kalan insanları kurtarmaya başlamış bile...

Haberleri peşi sıra yazıp, “ereglihakimiyet.com”a atarken, diğer yandan da tazeleri geliyordu peş peşe!..

Delihakkı-Subaşı arasındaki bir park alanında büyük zaiyat vardı; burada da itfaiye eğlence alanındaki hayvanları kurtarmak için mücadele ediyordu.

***

Alaplı’dan sesler yükselmeye başladı!!!

Tüneller mevkisinde selden toprak kayması yaşanmış, iki araç adeta toprağa gömülmüş!!!

Şükür can kaybı yok...

Alabalık dinlenme tesisleri derken, asıl ekonomiyi sarsan haber Dekar Hazır Beton tesisle-ri’nden geldi.

Koskoca tesis sular altındaydı! Sahipleri ise yine mütevazıca davranarak, yaraları sarabileceklerini, arayan, soran dostlara teşekkür ederek dillendiriyordu.

***

Belediyeler beldelerine sahip çıkıyordu selde...

Kimisine göre Ereğli’de eskiye rağbet edilmeye çalışıldıysa da, amaçlarının gerçeği saptırmak olduğunu herkes biliyordu!

Ereğli’de eğer şehir merkezinde sel baskını yaşanmadıysa, bunda birincisi DSİ’nin yaptığı dere ıslah çalışmaları, ikincisi de eski belediye başkanı Murat Sesli döneminde iki ana noktada (PTT Kavşağı ile Emniyet binası önü) gerçekleştirilen alt yapı çalışmasıydı.

Tabi, selden bir kaç gün öncesine kadar, Ereğli Belediyesine ait iş makinelerinin, bazı dere yataklarında yaptığı temizlik çalışmalarını da göz ardı etmeyelim!

***

Araya sıkıştırdığımız bu ‘anekdot’ sonrası dönelim meselemize!..

Zonguldak Belediyesi, elindeki imkanlarla yaptığı çalışmaları ortaya koydu.

Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’in de dile getirdiği gibi, gerekli tedbirler alınmıştı ancak olayın boyutları oldukça büyüktü!..

Böylesi büyük felaketlerde, eminim ki herkes üzerine düşeni en iyi şekilde yapmaya çalışır. Zira bu kez de öyle olduğu kanısındayım.

Buna bazı basın mensubu arkadaşlarımızı ve medya kuruluşlarını da dahil edebiliriz.

Yağmur-çamur, gece-gündüz demeden koşuşturan; okurlara ulaştıracağı haberlerle birlikte ekmek parasını kazanmaya çalışan basın mensuplarından bahsediyorum.

İşini yapmayanlar bu yazdıklarımı üzerlerine almasın!!!

***

Anlayacağınız, Zonguldak böyle ağır bir sınav daha verdi son bir kaç günde...

Can kaybı acısı yaşamadı ancak, kulaklar her an böyle bir acıyı duymaya hazır bekledi günlerce!..

Ne diyelim; Allah, böyle acıları bir daha yaşatmasın...

Kalın sağlıcakla..

Bu yazı 1772 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (0)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---