Fikri KAPAN : GENÇLİK VE UYUŞTURUCU!

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

GENÇLİK VE UYUŞTURUCU!

Genç yaşta bir çocuğumuzun daha uyuşturucuya kurban gittiği iddiaları ortalıkta çalkalanıyor…

   Önceki yıllarda da yine bir gencimizin babası “oğlum uyuşturucu kurbanı” gibi haykırışlarla konuyu gündeme taşımıştı..

   Ereğli’deki son olayda ise durumun vahameti farklı açıdan daha da derinleşiyor!
   ereglihakimiyet.com sitemizde “Son yolculuğa gözyaşlarıyla uğurlandı” başlıklı haberimize “duyarlı vatandaş” rumuzlu okurumuzun yorumunu okuyun;

   “Allah rahmet eylesin gencecik kardeşimize.. Hepimiz evlat yetiştiriyoruz, bu ölümlerin tek sebebi bu şehirdeki illet ve tacirleri yetkililerin bir an önce çözüm bulması gereken tek konu.. Şehrimizde her türlü suç işlenmeye başlandı ve işleyen yaş grubu dikkat çekici. Hepsi genç, şüpheli ölenlerin hepsi genç! Bu şehir elden gitmek üzere. Geriden gelenlerin durumları hiç iç açıcı değil.. Bu sorunları en iyi çözebilecek yaş grubu yine kendi yaş grupları… Gördüklerinizi duyduklarınızı bildiklerinizi yetkililerle paylaşın, yoksa birçok arkadaşınıza son kez sarılıp uğurlayacaksınız. Sizi düşünenlere yardımcı olun ve kendinize, çevrenize büyük bir iyilik yapın.. Saygılarımla…”

   Evet, ismini vermek istemeyen okurumuz, belki de en güzel ve somut çözüm yolunu önermiş gençlere!..

   Ne yazık ki, sokağın işlek yerinde bile gördüğümüz küçük yaştaki okul çocukları, ellerinde çakmakla, yapıştırıcıyla (!) ne yaptıklarını henüz tam kavrayamadan keyifleniyorlar!!!

   Polisi arıyoruz; gelip alıyorlar ama yasalar neyi emrediyorsa o kadarını yapabiliyorlar!

   Tabi aslında işin Emniyet boyutu bu kadarla kalmamalı, olmamalı da…

   Basın olarak bu gibi konularda ne kadar hassas olduğumuzu aslında emniyet birimleri de çok iyi bilirler.

   Örneğin; eğer emniyet asayiş, narkotik veya kaçakçılık birimleri, bu gibi toplumsal handikaplarda gizli bir çalışma yapacaksa, araştırma ve soruşturmanın selameti, verimli bir sonuca gidilebilmesi açısından (zaman zaman rica edilmesiyle) basın olarak kulaklarımızı tıkadığımız, gözlerimizi kapattığımız, kalemimizi kınından çıkarmadığımız çok olmuştur”

   Yine geçtiğimiz yıllarda polisin benzer çalışmalarından küçük çaplı sonuçlar aldığını da biliyoruz. Ancak, son aylarda (biraz da ketum tutumdan olsa gerek!) ortada ciddi bir çalışmanın olduğundan bihaberiz!..

   Belki böyle bir çalışma var da biz bilmiyoruz!!!

   Eğer varsa, bu konuda İlçe Emniyet Müdürü Timur Özgen’in, gelişmenin kamuoyuna yayılması açısından basına bilgi aktarmasını da bekleriz.

   Kaldı ki, İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde de bir durgunluk olduğunu sezinler gibiyim!.. Müdürlükteki rütbeliler birer birer tayinlerini alıp gidiyorlar!!!

   Neyse, bu kısım bizi çok ilgilendirir mi bilmiyorum ama ilgilenmemiz gereken şu ki;

   Ereğli’de uyuşturucu kullanım yaşının oldukça aşağılara düştüğüdür!!!

   Burada uyuşturucu ve benzeri argümanlar kullanan genç beyinlerin bulunup vazgeçtirilmesinden çok, kullanmaya teşvik eden veya satanların yakalanması çok daha önemli.

   Evet; bunun yolu da yukarıdaki okurumuzun dile getirdiği de aynı yaş veya yakın yaş gruplarındaki arkadaşlarının durumu deşifre, hatta ihbar etmesidir.

   Elbette Emniyet birimleri de; -nasıl ki şehir içinde yanlış parktan bir aracı hemen çekici vasıtası ile kaldırma duyarlılığı (!)- gösteriyorsa, bundan çok daha ciddi olan geleceğimizi yok edenlerin araştırılıp, bulunmasını birinci sıraya koymalı.

   Bunun dışında protokollerde yer almak, boy göstermek pek değer bulmuyor!

   Çuvaldız/iğne meselesi derseniz; varsa bize (basına) düşen başka bir görev; hatırlatın, söyleyin yapalım…

   Yeter ki küçük beyinleri hasar gören, hatta yaşamlarına son veren gençlerimiz hayatta ve sağlıklı olsun…

3.06.2014 07:44:10

Bu yazı 1988 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

YORUMLAR (1)

YORUM EKLE

03.06. 17:43:03

Doğrucu Davut diyor ki;

Önce Devlet Bakanlığı Kaymakamlık Belediye Demokratik Kitle Örgütleri Vatandaş olarak bizler en son Emniyet.Hepimize görev düşmekte. Üniversite bitmiş, askerliğimi yapmış ,işsizdim ve Parasızdım. Kısacası her yöne gidebilecek dümensiz bir gemi idim.Her yere gidebilir,Terör Örgütlerine katılabilir, Organize suç Örgütü Üyesi Olabilir, Alkolik yada başka bir madde bağımlılığım olabilirdi. Bana yardımcı olan ailemden, eğitimden ve toplumsal çevremden aldığım inancım, Yaradana Hayata olan inancım. Bu günlere gelmemi,İş ve Aile mensubu olmamı sağladı.Herkes benim gibi şanslı olmayabiliyor İŞ-KUR ilanlarına bakıyorum her gün dolu Ancak yeterli kalifiye personel yok. Olanlara da 1.200 Tl para veriliyor. Hastanede, Belediyedeki taşeronda aynı parayı alıyor. Bizler düşünen, sorgulayan, hakkını arayan insanları önce evde, sonra okulda, sokakta, askerde,işyerinde tu kaka ilan ederek, Yalak, riyakar, çalışmadan alan insanlar yaratırsak Sur dibi,gezi mah. ha şırnak çok genç ölür daha 25 olmadan.