Fikri KAPAN : KENT KONSEYİ NE İŞ YAPACAK!

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

KENT KONSEYİ NE İŞ YAPACAK!

Son günlerde Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın (Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası’nın ‘Ben Değil Biz’ sloganı ile sağlamaya çalıştığı birlikteliği de fırsat bilerek!) yeniden oluşum girişimlerine şahit oluyoruz.
   Posbıyık’ın istemini özetlersek;
   Ereğli TSO, ilçedeki siyasilere, sivil toplum kuruluşlarına davet çıkarsın, onları bir araya getirsin, yeniden İlçe Temsilciler Kurulu tarzı oluşum sağlansın.
   Böyle bir oluşumda kendisinin de ‘nefer’ gibi çalışacağını ve ön plana çıkmayacağını söylüyor Posbıyık!
   Bunları söylerken, yılı da 1990’lara taşıyor; o dönemler ilçede gazetecilerin girişimiyle (ki Posbıyık bunu çok dillendirmez!) oluşturulan İlçe Temsilciler Kurulu’nu hatırlatıyor!
   Evet, o yıllar gerçekten böyle bir kurula ihtiyaç vardı ve özellikle ERDEMİR’in özelleştirilmesi sürecinde üstlendiği misyonu yerine getirip, görevini tamamladıktan sonra da kendini lav etmişti bu kurul!
   Posbıyık’ın bugün istediği ise farklı bir şey!
   Oluşumla birlikte gerekirse Ankara’ya gidilecek, şehrin istekleri dile getirilecek!..
   Tabi kurul sözcüsü konuşacak; Posbıyık susacak!..
   Ne kadar dayanabilirse!..
   Susacağına inanmadığım Posbıyık orada da yine “Erdemir şöyle yaptı, sendika böyle durdu” derse şaşırmam!..
   Hemen aklıma geliverdi;
   Ereğli’de bu tür hizmetlerin üretilebilmesi için oluşturulan Kent Konseyi yokmuydu?!
   Şehirdeki çeşitli kesimlerden insanların yer alması gereken bu konseyin görevi, kentin ihtiyaç duyduğu hizmetleri alınabilmesi, yapılması gerekenlerin önerilmesi değil mi?
   Yoksa bu işin altında erken startı verilen yerel seçimler öncesi partilere karşı gövde gösterisi mi olacak? (Ya da başarılı olursa benden, olmazsa TSO’dan mı denilecek)
   Çünkü bu filmi birkaç kez gördük!
    Hem, Ereğli belediyesinin hizmet alabilmesi için öyle kalabalıkları toplamasına gerek var mı onu da bilmiyorum!
   İşte Alaplı örneği;
   Belediye Başkanı, iktidar partisi ilçe başkanı (Bir de ana muhalefet partisi başkanını eklersin) TSO Başkanı; alırsın bir iki de aktif dernek başkanını, gidersin Ankara’da milletvekiline…
   Çevre yolu mu, karayolunun yapılmasını mı istiyorsun, tersaneler harekete geçsin (!), ikinci OSB şart oldu mu (!), yeter artık Kızılcapınar’dan şu su işini bitirin mi diyeceksin (!);
   Dersin!...
   Zaten vekillerin de birinci görevleri bölgelerine hizmet ve yatırımın gelmesini sağlamak değil mi?.
   Hazır siyasi güç de bulmuşlarken istekleri yerine getirirler olur, biter.
   Tabi bu dönem seçilen milletvekillerinin de, “sorunları biliyorum çözüm yolları arıyoruz, bulacağız, yapacağız” demenin ötesine geçilmesi lazım artık!
   ***
   Evet, TSO’ yönetiminin başa gelmesiyle birlikte ortaya koyduğu “Ben değil biz” sloganını tutuyorum. Bu uğurda verilen mücadelenin de yabana atılmaması gerektiğini savunuyorum.
   Bunun için, sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelmelere de karşı değilim.
   Ancak, oluşan birliktelik aynı zamanda yerel yönetimin de ilçede hizmet ağını geliştirmesi için girişimlerde bulunmasına yönelik öneriler sunacaktır.
   İşte bu noktada Kent Konseyi’ni önemsiyorum. Sağlıklı ve özgür (!) yapıda oluşmuş Kent Konseyi, halkın istediklerini belediyeye yansıtabilecek yapısıyla icraat isteyebilecek konumda olmalı.
   Öteki türlüsü…
   !!!
   Eğer işin içinde samimiyet duyguları yeterince yoksa, ister 1990’lı yıllarda oluşturulan İlçe Temsilciler Kurulu yeniden canlandırılsın, isterse Kent Konseyleri oluşturulsun!..
   Hepsi de siyasete bulaşır, bir-iki kişiye rant sağlamaktan öte gitmez!
   Evet, şimdi oturup adam gibi düşünüp, öyle karar verme zamanı.
   Ereğli’de STK’ların, siyasilerin bir araya toplanma istemi ilçenin düşünüldüğünden mi, yoksa geleceğe yeni bir yatırım mı?!
   ***
   Bazı aklı evvel kalemler ise geçmişte yaşananları (araştırma gereği de hissetmediklerinden), kimin ne yaptığını, ne yazdığını, dönemde nelerin başarıldığını bilmediklerinden, bugün kalkıp da, haddini aşan yorum ve önerilerde bulunabiliyor!
   Hele bir de ukalalaşmaları yok mu!..
   Bu tipler önce sağa, sola köstebekliği, kalemşörlüğü bıraksınlar, sonra kalkıp, toplumsal konularda (o da akılları yettiğince) yorum yapsınlar!
   Ha, bir de her şeyin para olmadığını kafalarına koysunlar ki, geçmişlerini böylece daha iyi hatırlarlar!
   Bir de yazdıklarını iyi okusunlar, yoksa yüze bakacak halleri kalmayacak!

19.03.2012 11:12:18

Bu yazı 2314 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

YORUMLAR (2)

YORUM EKLE

19.03.2012

ereğli diyor ki;

kent konseyi adı altındaki kurumun başarılı olabilmesi için seçimlerinin kapalı oyla olması lazım yoksa yerel yönetim baskı ile istediklerini oraya ATIYOR atanmışlar seçilmişlere biat ediyor en kestirme anlatım bu bence bu yüzden o kurum bu güne kadar sadece tabela üretimleri 0

20.03.2012

EREĞLİLİ diyor ki;

halil posbıyık yoksa o kurul ne kadar sağlıklı çalışır konuşmazsa kim konuşacak iki kelimeyi biraraya getirmekte zorlanan tso başkanı mı glüdürmeyin adamı yaa