Fikri KAPAN : HİÇ BİR ŞEY YAPMAMAK!..

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

HİÇ BİR ŞEY YAPMAMAK!..

Bir şeyler yapmak, ‘hiçbir şey yapmamak’tan çok daha iyidir değil mi?
   Bir şeyler yapmak için de ya makamlarda olmak, ya da bir şeylerle uğraşmak gerekir!
   “Hiçbir şey yapmamak” demek aslında yapılanları da görmezden gelmek anlamına da gelebilir. Çünkü, “hiçbir şey yapmamak” diye bir söylem olsa da mutlaka yapılan bir şey vardır!
   Lafı neden buralarda dolaştırıyorum diye merak ediyorsunuzdur?!
   Hemen konuyu açalım;
   Geçtiğimiz günlerde Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası’nın (TSO) aylık Meclis Toplantısı’na Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık davet edildi.
   Hem de ‘konuşmacı’ olarak!..
   Aslında geçtiğimiz günlerden önce, TSO Meclisi’nin Mehmet Genç Başkanlığında seçilen yönetiminin henüz görevlerinin ilk ay ve yılında ortaya koydukları “Ben değil biz” sloganını hatırlamamız gerekiyor.
   Posbıyık’ın katıldığı toplantı, o dönemler Başkan Genç’in ağzında sloganlaşan “Ben değil biz” ifadelerinin bir süre gitmesi sonrası adeta unutuluyor şeklinde algılanmasıyla gelişmişti.
   Bu toplantıya Posbıyık’ın katılmasını Oda yönetiminden kim yada kimler istedi, kim yada kimler organize etti bilemem de (!), toplantının sonlarına doğru belediye başkanının ağzından çıkan cümleler, hiç de hoş olmadı!
   Daha doğrusu sanki TSO Meclisi’nin rencide etti!!!
   Halbuki Posbıyık, toplantı genelinde yaptığı konuşmasında birlik ve beraberlik mesajları vermiş; 1994-95-96’lara taşıdığı hafızalarda İlçe Temsilciler Kurulu gibi oluşumların özlemini yaşadığını dillendirmişti.
   İster “Beyaz Bayrak” deyin, ister “Zeytin Dalı”… Posbıyık, arka planda adeta bir “emir eri gibi” kalarak hizmete bile razıydı!
   Bunun için tek şartı vardı ki; TSO’nun, ilçedeki siyasi parti ve sivil toplum kuruluş temsilcilerine davet çıkarıp, toplanmalarını sağlaması…
   Konuşmasında birkaç kez üzerine basa basan sunduğu (!) “kuruluşları davet edin” önerisine aslında TSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Genç’ten de olumlu yanıt gelmişti.
   Her şey iyi, güzel giderken, aynı zamanda TSO bünyesindeki Sac Tüccarları Komitesi’nin de üyesi konumundaki ESTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Esat Koç’un, “seçimlerde TSO’da belirlenen 7 meslek komitesinin seçimle görev geldiğini ve sorunları yakından bildiğini belirterek. (eğer sektörün içinde kendi sorunlarımızı çözemezsek, sivil toplum örgütlerini bu işin içine katarsak o zaman komitede üstlendiğimiz yönetici olarak görevimizi yitirmiş oluruz. Oda yönetiminin de bir vasfı kalmamış olur)” şeklindeki sözleri işleri karıştırıverdi!
   Bu durumda ortamı sakin tutmaya çalışan isim Mehmet Genç olsa da işte yine adeta “damarına basılan!” Posbıyık, o bir saati aşkın süredir sergilediği “teslimiyetçi” ya da “zeytin dalcı” tavrını bir tarafa bırakarak, söyleyeceğini söyleyiverdi!
   Hem de oda yönetimine; Yani Mehmet Genç ve ekibine! “bu iş oda içerisindeki mesele falan değil. Ben herkese davet çıkarılmasını istiyorum. İlgi duymayanlar zaten gelmeyecektir. Siz oda içerisinde çözseydiniz, iki yıldır zaten bir şeyi çözdüğünüz falan yok. 600 tane sac tüccarı gitti. Ne çözdüğünüzü bana göstersenize” diyerek...
   !!!
   Anlaşılan oydu ki Posbıyık, iki yıllık sürede Ereğli TSO’yu “hiçbir şey yapmamakla” eleştiriyordu!
   Bence bu iddia, TSO’ya ağır gelir! Çünkü TSO’nun hiçbir yapmadığını söylemek; Posbıyık’ın da katıldığı o toplantının varlığını da inkar anlamı taşır!
   Bana göre Posbıyık’ın bu çıkışı da bir çok kez olduğu gibi “içindeki hırsı” zapt edememesinin göstergesidir.
   TSO’ya ileride başka konuşmacılar da davet edilecektir, edilmeli de…
   Ancak diğerleri bari çıkıp “2 yıldır hiçbir şey yapmadınız!” demesin!
   Zira “Ben değil biz” demek bile bir şey yapmaktır!

8.03.2012 07:43:22

Bu yazı 1829 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız