Fikri KAPAN : KENTİ KİM TERK EDER?

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

KENTİ KİM TERK EDER?

Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, ne yazık ki yapamadığı hizmetlerini ört-bas etmeye çabalarken, zaman zaman da haddini aşan ifadeleri kullanmaktan kaçınmıyor.
   İşi “ekmekle oynamaya” kadar götürebilen yerel yönetimin başı, hırsını bununla da sınırlı tutamayarak, belki de bir belediye başkanına yakışmayacak en ağır sözleri sarf etmeye başladı.
   Bu laflara elbette geleceğim ancak, öncelikle bazı konuları anımsatmalıyım;
   Ne diyordu Posbıyık?
   “Bu kente yatırım yapmayan bir gün saçını, başını yolacak!..”
   Bu söylemini anlamak ne mümkün!
   Bırakın yatırım yapmayanın saçını başını yolmasını, bugün en küçük yatırımı dahi yapanlar, “Acaba başkan neremizden dokunacak?” gibi endişeli bekleyişte!
   Bir başka konuşmasında, ERDEMİR ve sendika tarafından “görev yapmasının engellendiği” iddiasına yönelik dava açacağını söyleyen Posbıyık, aynı konuşmasında “ERDEMİR’de üretilen mamulün kalitesizleştiği” şeklinde son derece çirkin ifadede bulunabiliyor!
   Hemen iki söylemi karşılaştırırsak; ERDEMİR’mi belediyenin görev yapmasını engelliyor, belediye mi ERDEMİR’in ürünlerine laf atarak ticari kariyerini sarsıyor!
   Bir diğer çelişki ise ilçeye yatırım yapmak isteyenlerin (varsayalım) küçük eksiklerine göz yumarak (yapın, ilçenin ihtiyacı var) diyebilen yerel yönetimin başı, çeşitli vesilelerle (!) bozulan diyaloglar sonrası ise (kardeşim yasaya aykırı yapılan her şeye müdahale edeceğiz) sığıntısıyla işi farklı boyotu çekebiliyor.
   Geçen gün Demokrat’ta İzzet Aslanbay’ın kaleme aldığı “Emek ve Nutuk” başlıklı köşe yazısında yaptığı hatırlatma dikkat çekici ve yerindeydi!
   Aslanbay’ın yazısından küçük bir alıntı yapıyorum:

   “…Bu nokta da Posbıyık’ın fikri ve zikri arasında bir değerlendirme yapmalıyız. ERDEMİR’de ne sendikacılığın ne de işçi ve işveren arasındaki emek eksenli mücadelenin tarihçesi birkaç aylık değildir. ERDEMİR 1960’lı yıllardan beri Türkiye emek hareketinin önemli merkezlerindendir. Ta ki 12 Eylül sonrasında yeniden örgütlenme sürecinin ardından ERDEMİR’de yetkinin İşverenin de onay verdiği sendikaya verilmesine kadar. Sayın Posbıyık’ın tavrını bu aşamadan sorgulamaya başlamak gerekir. Biliyoruz ki Posbıyık’ın Erdemir yönetimiyle olan husumeti sadece son 6 ayla sınırlı olduğu gibi, Türk Metal Sendikası’nın Erdemir’de yetki almasının da mimarlarından birisidir. Geçmişte hukuki ve siyasi entrikalarda dahil devre dışı bırakılan Birleşik Metal İş sendikasının bu nedenle yeniden kurtarıcı gösterilerek örgütlenmeye çağrılması Sayın Posbıyık’ı hem işçiler hem de sendika açısından “yalancı çoban” konumuna düşürmektedir. Yine sıkça kullandığı bir argüman olan “yüzde 35’lik" maaş indirimine o günlerde muhalefet etmiş midir? Konuyu bu gün parmağına dolamak yerine bizzat yaşandığı dönemde teşhir etmek ve karşı durmak çok daha samimi bir duruş değil midir?...”
   (Yazının tamamını okumanızı tavsiye ederim)

   Bu alıntıdan da anlaşılacağı gibi Posbıyık, ERDEMİR’deki ücret düşüklüğü günlerinde ortalarda görünmezken, bugünlerde ise (sözde) ERDEMİR’den işçi çıkarılacağı iddialarının evhamlığını yaratıyor!
   Halkın ve işçinin üzerinde olumsuz etki yarattığını, (belki de) bir yerlerden olmayacak kapıların açılacağını düşünmeden!..
   Aynı Posbıyık’ın, bunun tam tersi bir konusu da HEMA’dır!
   Kuruluşundan itibaren bünyesindeki çalışan sayısını artıran. Son günlerde de GMİS ile “Sendikalaşma” sürecine girerek çevrede sevinç yaratan şirkete söylemediğini bırakmayan Posbıyık değimliydi? Kuruluşta işçilerin sigortasız, asgari ücretle çalıştırıldığını O söylemiyor muydu?
   Sonra ne oldu?
   Hak arama mücadelesinde kapıya konulan işçilerin 7 günlük soğuk ve aç geçirdiği sıkıntılı günlerinde bir kez olsun yanlarına gitti mi?
   Belki de 5 yılda bir görülen kar yağışının dahi altından kalkamayan Posbıyık, bunu ve şahsımın ekmeği ile oynanmasına zemin hazırladığını ört-bas etmek için konuyu yeniden ERDEMİR-Sendikaya getirmedi mi?
   Ne yazık ki çevresindeki birkaç kişi ve kendilerini nerede gördüklerini bilemeyen (!) basın bürosundaki bazı çalışanlar yüzünden olmadık işler yapmayı, bu vesileyle gerçekleştirilmeyen çalışma ve hizmetleri ört-bas etmeyi sürdürüyor Posbıyık.
   Hani bana “bana bunları, şunları söylüyor, küfür ediyor” diyerek suç atıyor ya; kendi söylediklerini dahi unuturcasına can yakmaya devam ediyor!
   Kendi ifadesiyle üstlendiği “Şehrin kabadayısı” misyonunu o hale getirdi ki, şahsımı artık Ereğli’yi terk etmeye kadar götürdü!
   Yine öfkeli bir anında “onun elindeki gazetesi de alınmalı, elimde olsa onu bu kenti terk ettiririm” diyebilecek kadar “acz” içine düşen bir başkan ile karşı karşıyayız!
   Bu kenti benim terk etmem için bir neden ve gerekçem yok.
   Kim terk eder; onu da ben bilmiyorum, zaman gösterir!!!

30.01.2012 00:17:41

Bu yazı 2139 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

YORUMLAR (8)

YORUM EKLE

30.01.2012

tamer diyor ki;

israfil Sûr'a üflediğinde insanlık nasıl kaçışacaksa birileride yerel seçimlerden sonra öyle kaçışacak, ama belki başka bir kentte şansını deneyebilir tabiki çok mesafe kat etti kendileri, belediye başkanlığı felan artık kimse yemez ama mesela görüştüğü sendikaların bir şubesinde baş temsilcilik ve ardından yönetim derken başkanlığı belki görebilir, başkan olunca söylemleri değişiyor çünkü, artık herkes bunları öğrendi kolay kolay başkanlık vermezler, adama yedirmezler herkes nasibini yer

30.01.2012

fareli köyün kavalcısı diyor ki;

fikri bey öncelikle sizi kutluyorum yazınızı çok beğendim. bizim çocuklugumuz da fareli köyün kavalcısı diye bir masal vardı ülkenin birinde bir köy varmış Halkı mutluluk içinde yaşarmış Günlerden bir gün köyün bütün evlerine fareler dolmuş Binlerce fare köyün sokaklarında, evlerde dolaşıyorlarmış Yatak odasına gitseler, mutfağa girseler farelerden geçilmiyormuş Halk ne yapacağını şaşırıp kalmış Köy muhtarından bu işe bir çare bulmasını istemişler Muhtarın da elinden bir şey gelmiyormuş .devamı

30.01.2012

Fareli Köyün Kavalcısı diyor ki;

Böylece köyün adına fareli köy denmiş Fareli köyün çocukları da, bu pis yaratıklarda bıkmışlar Bir gün fareli köye bir çalgıcı gelmiş Muhtara: "Eğer bana bir kese altın verirseniz, köyü farelerden temizlerim" demiş Bütün köy halkı bu habere sevinmişler Aralarında hemen çalgıcının istediği bir kese altını toparlamışlar ve muhtara teslim etmişler Halkın tek istediği bu farelerden kurtulmakmışÇalgıcı isteğinin kabul edildiğini öğrenince başlamış kavalını çalmaya

30.01.2012

Fareli Köyün Kavalcısı diyor ki;

Çalgıcı dere kenarına gelince suyun içine yürümüş Derede o kadar çok su varmış ki ama çalgıcı karşı kıyıya geçmiş Farelerde peşinden gelmek isteyince dereye düşen fare suda boğulup ölmüş Bütün fareler ölünceye kadar çalgıcı kavalını öttürmeye devam etmiş işte 2014 SECİMLERİNDE BU EREGLİ HALKI BİR KAVALCI BULUP KAVALI ÖTTÜRÜP BUNLARI SANDIGA GÖMER. HİÇ ŞÜPHEMİZ OLMASIN

31.01.2012

erdemir sedat diyor ki;

1...merhaba ereglı halkı.fıkrı bey yazınızdan dolayı kutlarım.sayın posbıyık kendını kabayı ılan edıyor anlasılan.ben erdemir emektarıyım.alın terımle paramı kazanıyorum.ve sayın baskanda 25 sene esıne ve cocuklarına erdemırden ekmek yedırdı.erdemırde calıstı.ogluna sac verılmedı nerıman hanım vekıl olamadı.posbıyık salıdrmaya basladı.cıksın yalan desın.menfaatlerı kesıldı.nerıman hanıma kımse oy vermek zorunda degıl ereglıde.posbıyıkta ereglının babası degıl.umarım anlamıstır

02.02.2012

s diyor ki;

Gazetecilerle uğraşmasın okadar sorunu varki acaba borcumu var birilerine bu borçları ödemek içinde olmadık şeyler yapıyormuş diyorlar

02.02.2012

gaye diyor ki;

Sayın Fikri bey ereğli bunlarında bizlerinmi haberi yok.Bu ne çirkin ve seviyesizce bir konuşma çok az kaldı ereğliyi öyle bir terk edeceklerke bir daha gezmeye bile gelemiyecekler.Kızları kendi sitesinde ereğlilileri eleştiriyor hanımı herkesi nankörlükşe suçluyor oğlunun ne yaptığı belli değil posbıyık kendisini ereğlinin kabadayısı ilan etti onun için kendilerini ererğlinin sahibi sanıyorlar çok yazık zavallılık bu son çırpınışları ereğli onlara öyle bir ders verecekki kim nankor kim kabaday

02.02.2012

gaye diyor ki;

görecekleriSizi ve gazetenizi çok taktir ediyor ve sürekli takip ediyoruz herkesi korkutüp sindiremiyeceklerini anlasınlar artık.