| |||
REFERANDUM’A GİDERKEN!..Fikri KAPAN![]() Bir çoğunu ulusal medyadan izlediğimiz liderlerin ekranlara yada gazete sütunlarına yansıyan tavır ve söylemlerini hiç de hoş karşılamıyordu toplum! Tabi yerelde biz de toplumla aynı düşünceyi paylaşıyor; “bunlar halka yapılması düşünülen anayasa değişikliğini içeren maddeler yerine ne anlatıyor?!” tepkisini koyuyorduk! Birinin boyu, diğerini soyu… derken, iş iyice sarpa sarıyor, yan yana gelmeleri bile mümkün olmayan sözlerle durumu işin içinden çıkılmaz hale getiriyordu liderler! Hatta bu durum, sözde anayasa maddelerindeki değişikliği içeren maddelerin anlatılmasına yönelik yapılan haber programlarında da durum farklı olmuyordu. Konuşmasına değişiklik maddesi ile başlayan konuşmacı, ne yapıp, ediyor olayı liderler çekişmesine taşıyıveriyordu! “Acaba toplum bu şekilde konuşma ve tavırları duymaktan daha mı hoşlanıyor” demekten de kendimi alamadığım zamanlar oldu. *** CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Zonguldak mitinglerinin başlangıcı Alaplı ile devamı Ereğli’de izledim, dinledim. CHP Lideri, aslında konuşmasının büyük bölümünde yapılmak istenen değişikliğe hayır deme gerekçelerini anlatıyordu. Dahası, önceki ve yeni maddeleri de peşi peşine sıralayarak, aradaki farkı (yada olmayan farkı!) halka duyuruyordu! Halk bunun ne kadarını dinliyordu bilemem ancak, iş Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a (ki Kılıçdaroğlu Recep bey diye hitap ediyor) yönelik tartışmalı sözlere gelince halkta hareketlilik gözleniyordu! Kılıçdaroğlu’nun konuşma ve anlatım yönetimini benimsedim. Elbette sözleri kendisini ve partililerini yada toplumu etkilemeye yönelik olabilir. Dikkatimi çeken, dikkatli seçtiği kelime ve cümlelerinde, “halktan biri” ve “dürüstlük timsali” tavırları oldu. Bürokrasiden gelmesine rağmen, yıllar içinde siyaseti iyi takip ettiği, konuşmasındaki üslubunu aşmayarak hitap tarzı, halk üzerinde de etkili olabilirdi. Henüz Başbakan Erdoğan’ı bu şekilde izleme ve dinleme imkanım olmamasına rağmen, onun da mitinglerinde anayasa değişikliğine ilişkin maddelere açılım getirdiğini tahmin ediyorum. *** İyi de, ulusal medyanın, halkı konuyla ilgili bilgilendirme yerine, liderlerin atışmalarını ön plana çıkaran hareket ve konuşmalarına yer vermeye ne demeli?! Görevlerinin ön sıralarında, “kamuoyunu bilgilendirme” olan medyanın bu tavrına “reyting” yada “traj” savaşları demek mümkün mü? Elbette mümkün. Çünkü halkın genel yapısı da buna yönelik zaten! Kavgayı sevmeyen ama izlemeye bayılan toplum olduğumuzdan, bunu fark eden medya da tavrını buna göre belirleyebiliyor! 12 Eylül’de gerçekleştirilecek Referandum’a giderken daha neler yaşayacağımızı önümüzdeki 23 günde göreceğiz! POSBIYIK’IN “HAYIR”I Ülkeyi “12 Eylül Referandum” heyecanının sardığı günlerde Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın farklı “Hayır”ı da dikkatlerden kaçmıyor. Son aylarda hedefini Ordu Yardımlaşma Kurumu’na (OYAK) yönlendiren Posbıyık’ın, ilçenin çeşitli yerlerine astırdığı pankartlarda, özetle; “OYAK yönetimine HAYIR” ifadelerinin altından ne çıkacağını inanın merak ediyorum! Olsa olsa sonucu şöyle bağlayacaktır; “OYAK yönetimine ne kadar ‘HAYIR’sa, 12 Eylül Referandumuna da o kadar ‘Hayır”! 18.08.2010 11:08:31 Bu yazı 1724 defa okunmuştur Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız
![]() ![]() YORUM EKLE
![]() |
![]()
Şu anda 9 kişi online
Toplam ziyaret : 81.501.453 ![]() ![]() Devamını oku » 10.03.2025 10:24:15 tarihinde yazıldı 957 kez okundu ![]() Devamını oku » 15.04.2025 11:45:12 tarihinde yazıldı 275 kez okundu ![]() ![]() Devamını oku » 11.02.2025 13:02:26 tarihinde yazıldı 749 kez okundu |