Fikri KAPAN : Kültür-Sanat-Konser

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

Kültür-Sanat-Konser

Ereğli’de bir festivali daha geride bıraktık!
   Kimi yıllar eleştirdiğimiz, kimi yıllarda övgüler yağdırdığımız festival etkinlikleri, bu yıl da üç gün boyunca insanları sokağa dökmeyi başardı!
   Bu yılki fark -aslında her yıl olmasına rağmen- daha bir kültür ve sanat ağırlıklıydı.
   Konserler her ne kadar halkın ağırlıklı tercihi olsa da, ödül verileceklerin iyi seçilmesi, kitleleri bu yöne de çekmeyi bildi.
   “Adam gibi Adam” sloganıyla Beşiktaş’taki döneminde “Çarşı” isimli taraftar grubunun üzerine besteler yaptığı Ertuğrul Sağlam, Bursaspor’daki başarısını dahi gölgede bırakacak mütevazılığıyla, adeta kariyerinin başlangıç noktası olan Ereğli’de bir kez daha devleşti.
   Biz gazeteciler başta olmak üzere, ödül törenini izleyenlerin çoğunluğu, onun bu tavrını öve öve bitiremedi.
   Tören sonrası arka bahçedeki protokol çadırında küçük sohbette bulunduğum Sağlam ile aramızda geçen konuşmadan kısa bir bölüm aktarmam gerekir!
   Hakimiyet Gazetesi’nde görev yaptığım dönemlerde, birlikte çalıştığımız İbrahim Solmaz, spor haberlerine bakıyordu. Ertuğrul’un ağabeyi Hasan Hüseyin Sağlam ile yaptığı röportajın ardından büyük heyecan ve sevinçle gelmişti gazeteye!..
   “Abi” dedi, “Ertuğrul küçüklüğünde Galatasaraylıymış, sonradan alt yapısına gittiği Fenerbahçeli olmuş, ardından Beşiktaşlı!..
   Aynı zamanda Ereğli Muhabiri olmam vesilesiyle Anadolu Ajansı’na da yaptığımız haber, ertesi günkü ulusal gazetelerin spor sayfasında, benzer ifadelerle manşetti!
   “Galatasaraylı Sağlam, Beşiktaş’ın başında!..”
   Sohbetimizde konudan bahsettiğim Ertuğrul, aynı mütevazılığıyla şöyle dedi:
   “O günkü haber beni epeyce sıkıntıya soktu. Çünkü aynı hafta Galatasaray-Beşiktaş maçı vardı!..”
   ***
   Türkan Sultan (Şoray) ile Kadir İnanır’ın ödül için sahneye çıktıklarında coşun kalabalık, bu tür etkinliklerde ilk kez yaşanıyor dersem yeridir. Şoray’ın gördüğü kalabalık ve ilgiden göz yaşlarını tutamaması, heyecanından da konuşma zorluğu çekmesi bir yana, her zaman “ağır abi” karizmasıyla bilinen İnanır’ın, samimi sözleri verilen değerin geri dönüşümünü sağlamalarına yetmişti!..
   Gazetecilerle röportajı sırasında yaşadığı duyguya, AA Zonguldak Büro Müdürünün, “Burada bir film çekmeyi düşünür müsünüz?” sorusu da eklenince, İnanır’ın söyledikleri hafızalara kazınmalı, gereği de yapılmalı diye düşündüm.
   ***
   Osman Zeki Oral’ın eserlerinin yer aldığı resim sergisini gezenlerin ne kadar hayret içinde kaldığını da görmenizi isterdim. Ereğli Kaymakamı Osman Ekşi ile eşi; ben de, resimlerin bir çoğunun fotoğraf gibi yapıldığını gözlemledik. Hülya Küçükarslan’ın sunduğu ‘Dil ve Ulus’ isimli söyleyişe çok kısa zaman ayırabildiysem de, tamamının çekimini yaparak Demokrat TV’de yayınlayarak, izlemeyenlere sunmayı ihmal etmedik.
   ***
   Bire bir takiple gözlemlediğim üç günlük festivalde, Belediye Başkanı Posbıyık’ın, “basının da eleştirilerinden pay çıkararak, bu yılki festivalin yüzde 80’ini kültür ve sanat ağırlıklı gerçekleştirdik” sözleriyle pekiştiğini gördüm.
   Her yıl olduğu gibi (ve olmaması mümkün değil) bazı aksilik ve eksikler de yok değildi.
   Süreç içinde bunları da konu edeceğiz elbet.
   Ama şöyle yorumlamak, şimdilik daha doğru olacaktır.
   Ereğli, yıllardır konserlerinden fırsat bulup da ön plana çıkamayan kültür ve sanat ağırlıklı bir festival yaşadı.
   Ve her festivalde yaşandığı, yaşanabildiği gibi bazı gençlerin yarattığı tartışma ve kavgalara polisin müdahale ise kelimenin tam anlamıyla yerindeydi. Belki gerektiğinde güç kullandı ancak, biliniyor ki, büyümeye müsait olaylarda güç kullanmak da kaçınılmaz oluyor.
   Buradan da şöyle bir sonuç çıkarmak mümkün:
   Açık hava konserleri ne kadar gerekliyse, toplumun genel değerlerini ön plana çıkaran kültür ve sanat etkinlikleri birkaç kez daha fazla değerli…

6.07.2010 10:04:29

Bu yazı 1593 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız