| |||
TOPLUMSAL HAREKET!..Fikri KAPAN![]() Zonguldak’taki “Büyük Madenci Yürüyüşü” buna en iyi örneklerdendir. Merhum GMİS Başkanı şemsi Denizer’in önderliğinde başlatılan yürüyüş, dönemin hükümetinin geri adım atmasını sağlamış; başarı sağlanamasaydı, belki de bugün TTK’ın yerine liman ve çevresinde Soman balığı yetiştiriyor olacaktık! TTK bu günlere geldi ve hala (!) yaşayabiliyorsa, işte bunu, o dönem gerçekleştirilen “toplumsal hareket”e bağlamak kadar doğal bir şey yoktur. Toplumsal hareketin Ereğli’de de yaşandığı önemli süreçler vardır. 1970’lerde Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nda (ERDEMİR) yaşanan ve 72 günlük grevle sonuçlanan “toplumsal hareketi” hatırlayan çok azdır! Yine ERDEMİR’in özelleştirilmesi sürecinin hız kazandığı 1990’lı yılların başında oluşturulan toplumsal hareket… “İlçe Temsilciler Kurulu” ile çıkılan yolda, adeta Ankara’ya kafa tutarcasına verilen mücadele pek unutulmamıştır sanırım! Çiçeği burnunda belediye başkanı Halil Posbıyık’ın (ki o dönemler tarafsızlığı ile ön plana çıkıyordu) başkanlığındaki kurul, içeride ve dışarıda yaptıklarıyla Hükümete kök söktürüyordu! “Milli Değer” ERDEMİR’in özellikle de “stratejik önemi”, başta ‘yabancılaştırılmamalı’ mantığıyla savunuluyor, aşındırılmadık kapı bırakılmıyordu. Bazen yazıyorum ya, tekrarlamakta sorun olmayacaktır; O yıllarda bir çok kez gidilen Ankara’da, dönemin iktidar Partisi DYP’nin lideri Başbakan Tansu Çiller hariç tüm siyasi parti genel başkanları ile görüşülmüştü. Hatta TBMM’de grup toplantısı olduğu gerekçesiyle görüşülemeden dönülmek üzereyken merhum DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit’ten haber gelmiş; “Beklesinler, hemen geliyorum” demişti. Parti binasının mütevazı toplantı salonunda kurulu ağırlayan Ecevit’in şu sözleri hala hafızamdadır: “Sizlerin bu hareketi, ülkede örnek teşkil edecek harekettir. Sakın bu birlikteliği bozmayın…” Üstesinden gelinen ve özelleştirilmesi durdurulan ERDEMİR ile ilgili, yine dönemin Özelleştirme İdaresi Başkanı Mehmet Ufuk Söylemez’in, “ERDEMİR’in satışına Ereğli İlçe Temsilciler Kurulu engel oldu” şeklindeki sözleri de hatırlanır! *** İşte benzeri toplumsal hareketlerin geçmiş yıllarda sıkça yaşandığı bölgede, ne yazık ki son yıllarda tam aksi; sessizliğe bürünmüş, hakkını arayamaz hale gelmiş toplumla karşı karşıyayız. Bu konuda daha önce yazdığım bir köşemde de, sessizliğin sebeplerini açıklamaya çalışmış, dün yapılanlarla, bugünkülerin aynı olmadığını savunmuştum. Her şey bir yana, günümüz yaşantısındaki gelişmeler, aslına bakıldığında, önceki yıllardan pek de farklı değil. Hatta daha da ağır! Her şeyi görüp yaşamamıza, yaşanan olumsuzlukları köşe başlarında, kahvehanelerde konuşmamıza rağmen kimse ortaya çıkıp iki laf edemiyor! Yada etmekten korkuyor! Unutulmamalı ki, yasal hak aramada toplumsal hareketin olmadığı yerde hiçbir hak elde edilemez! 28.06.2010 10:11:08 Bu yazı 1589 defa okunmuştur Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız
![]() ![]() YORUM EKLE
![]() |
![]()
Şu anda 12 kişi online
Toplam ziyaret : 81.501.456 ![]() ![]() Devamını oku » 10.03.2025 10:24:15 tarihinde yazıldı 957 kez okundu ![]() Devamını oku » 15.04.2025 11:45:12 tarihinde yazıldı 275 kez okundu ![]() ![]() Devamını oku » 11.02.2025 13:02:26 tarihinde yazıldı 749 kez okundu |