Fikri KAPAN : ÜRET, ÜRETEBİLDİĞİN KADAR!..

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

ÜRET, ÜRETEBİLDİĞİN KADAR!..

Bilemiyorum; dünyanın kaç ülkesinde yaşayan insanlar bizim kadar üretkendir!..
   İki ya da daha fazla kişi arasında yapılan konuşma, yaşanan olay, henüz minibüse bindiğiniz anda üretilerek o kadar zenginleştirilir ki!..
   En son geldiği nokta, ilk söyleyen olduğunda o bile 'aaaa! demek öyleymiş!..' diyerek kendi söylediğini unutup üretilene inanır!..
   Şöyle birkaç örnekle açalım konuyu;
   Ölümlü bir kaza yaşanır, olay yerinde, gelişmeyi yakından takip etmişsinizdir. Aşırı hız sonucu meydana gelen kazada araçta bulunanlardan ölenleri, yaralananları bilirsin!
   Teknoloji ile hiç alakası olmayan ancak en hızlı iletişim aracı olan 'dedikodu' ile ölen ve yaralanan sayıları hemencecik değişiverir!
   “Biliyormusun araç paramparça olmuş 5'i de ölmüş!..”
   Halbuki yaralı kurtulan bir kişi hala hastanede tedavi görüyordur!
   İstemeden dinlediğin (!) konu üzerine kafan karışır; 'acaba' dersin!..
   Tabi net bildiğin konuysa lafa karışıp doğruyu anlatırsın.
   ***
   Bir başka gerekçeyle ziyaretine gelen bir vatandaş, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları'nın özelleştirmesi sonucu OYAK'a devredilmesinin ardından kötü duruma doğru gittiği (!), Ereğli'ye kapılarını kapattığı söylemlerine başlar!..
   Daha da ileriye gider vatandaş, Ereğli'deki Kız Yetiştirme Yurdu'na verilen yemeğin bile kesildiğini söyler!
   Allah'tan ki konuyu iyi biliyorsundur ve başlarsın anlatmaya!..
   “Erdemir yönetimi, İstanbul'da düzenlediği toplantıda bu konuya net bir şekilde yanıt vererek açıklık getirdi.
   Şirketin devri sonrası, mevcut tabloyu görmek amacıyla tüm sosyal destekler masaya yatırılır; geçici bir süre için durdurulur.
   Yardımlar arasında Kız Yetiştirme Yurdu'nun yemeği olduğu hatırlatılması üzerine ise, yemeğin kesilmemesi talimatı verilir.
   Bu arada yetkililer, Ereğli Kaymakamlığı ile görüşerek; bu tür kurumlar için hükümetler tarafından kaynak ayrıldığı, müracaat edilmesi sonrası aradan geçen süreye bakılmaksızın kaynağın kurum tarafından kullanılmasına başlaması sonrası yemeğin kesilebileceği söylenir.
   Yapılan girişimler sonucunda anılan kaynak kullanılmaya başlandığında Erdemir yetkililerine bildirilir ve yemek ondan sonra kesilir.”
   Verilen yanıt oldukça şaşırtıcıdır!
   “Aaaa!.. Öyle mi?!.. Ben böyle duymamıştım!..”
   İyi işte… Doğrusunu duymuş oldun!
   ***
   Gördünüz mü, sadece iki olay üzerine verdiğim iki örnekten, Türk milleti olarak ne kadar üretken olduğumuz anlaşılıyor!..
   Abartmayı, yanıltmayı, dedikoduyu o kadar çok seviyoruz ki?!..
   Haaa… Bir de kavgayı!..
   Tabi kavga etmeyi sevmediğimiz her fırsatta dile getiririz de, yaşanan bir kavgayı seyretmekten, üzerinde çeşitli yorumlar yapmaktan, yeni ürünlerle besleyerek üçüncü şahıslara aktarmaktan son derece hoşlanırız!..
   İşimize geldiği, çıkarlarımız oluştuğu zaman “ne kadar da iyi” deriz, çıkarlarımıza ters düştüğün de ise “tü-kaka”!!!
   Bu kafayla nereye kadar gideriz orası da belli aslında ama söylemesi bize düşmez!..



23.03.2007

Bu yazı 2020 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız