Fikri KAPAN : KİM CESARET EDEBİLİR Kİ?!

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

KİM CESARET EDEBİLİR Kİ?!

Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, dün, Kent Konseyi üyelerinin kendisini ziyaretinde oldukça doğru laf etmiş!
   Özetle şöyle demiş Posbıyık:
   “…Hayat sadece yemek, para kazanmak, değil. Belli seviyeye gelmiş kişilerin çeşitli siyasi partilerde, derneklerde, kurumlarda, oluşumlarda yer alacaksın ve çevrene, memleketine katkın olacak. Sadece yedim, içtim yattım hayat değildir. Hiçbir konuda katkı sağlamayanlar her zaman konuşurlar ama iş hizmete gelince kimseden ses çıkmaz. Ben umutluyum. Çünkü gençlerimiz yaptıkları çalışmalarla hem çevrelerine, hem bölgemize ve dolayısıyla ülkemize katkı sağlayacaktır. Yardım etmek bir şeyler başarmak insanı mutlu ediyor...”
   Ne de doğru sözler etmiş Başkan!
   Hayatın sadece karın doyurmakla değil, belli süreden sonra insanların çeşitli aktivitelerde rol alması gerektiğini savunmuş.
   Bir de dokundurma yapmış arada!
   Katkı sağlamayanların da sadece konuştuğunu, hizmet açısından bir şey yapmadığını savunmuş.
   Bu da doğru!
   Gençlere göndermesi de yerinde!
   İyi, hoş da; Ereğli’deki genel tabloya baktığımızda bu sitem, talep ve övgüler nasıl yerini bulacak, olgunlaşacak?
   Bunların olabilmesi için başta yerel yönetimler ve başındakilerin sivil toplum kuruluşları ile iç içe, diyaloglu olması, gençlerin önünü açacak girişimlerde bulunması gerekmez mi?
   Birkaç gündür çeşitli sohbetlerde soruyorum;
   Ereğli Belediye Başkanı Posbıyık’ın ilçede sayıları neredeyse 300’e yaklaşan sivil toplum kuruluşlarının kaçı ile sağlıklı diyaloğu var?
   Belki hepsi olamaz ancak, göze gelen, aktif çalışmalar içinde bulunan dernek, oda ve diğer meslek kuruluşlarının kaçı ile belirli aralıklarla bir araya gelip, durum değerlendirmesi yapıyor? (Haksızlık etmeyelim; festival etkinlikleri öncesi AKM Nikah salonu’nda yapılan toplantılar da oluyor elbette! Amacı ne olursa olsun!)
   Kaç sivil toplum kuruluşu, belediye başkanlık makamına çıkarak, sorun, istek ve önerilerini rahatlıkla sunabiliyor?
   Olası toplantılarda başkan sivil toplum kuruluş temsilcilerinin görüşlerini “uzun uzadıya” dinleyerek alıntı, yorum yaptığına kaç kez şahit oldunuz?
   Bana sormayın, böylesi diyalog sayısını bir elin parmakları kadar belki sıralayabilirim!
   Tersi görüşle de şöyle soralım;
   Posbıyık, çeşitli (ve haklı) nedenlerle kendisini eleştiren kaç sivil toplum kuruluş temsilcisini azarlamadı?!
   Başkan Posbıyık kaç kez kamuoyu önüne ya da basının karşısına çıkarak, “evet bu konuda hata yapmış olabilirim!” diyerek öz eleştiride bulundu?!
   Aklıma geldikçe yazıyorum; acaba kaç muhtar başkana derdini sağlıklı şekilde aktarıp, çözüm üretebiliyor?!
   Kaç basın mensubu katıldığı toplantılarda Posbıyık’a “rahatça!” soru sorabiliyor ve neredeyse azarlanmadan toplantıdan ayrılabiliyor?!
   Hangi siyasi parti başkan yada yöneticisi, yerel yönetimin eksiklerini rahatlıkla dillendirebiliyor?!
   Çoğaltabileceğimiz bu tür soru yada sorucuklar önümüzdeyken, Posbıyık’ın yukarıdaki (doğru saydığımız) söylemlerinin hayata geçmesi ne kadar mümkün?!
   Böyle bir durumda, kaç genç cesaret edip de, siyasi parti yada sivil toplum kuruluşlarında aktif görev alabilir?!

25.03.2010 10:35:27

Bu yazı 1883 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız