| |||
DERNEKLER-YÖNETİMLER...Fikri KAPAN![]() Mesleki örgütlenmeye yönelik derneklerde de durum aslında pek farklı olmamakla birlikte, bu tür dernekler daha aktiftir, göz önündedir. Bu durumda da, dernek yönetimlerinde görev alanların, dernek tüzel kişiliğini de iyi hesap ederek hareket etmeleri, üstlendikleri görevin ağırlığını kaldırabilmeleri gerekir. Eğer öyle olmazsa, bir çoğu ‘tabela derneği’ olmaktan kurtulamaz!.. *** Mesleğimiz ve toplumun bakışı gereği gazeteci dernekleri de göz önünde olan, aktif konumlarını sürdürme zorunluluğu bulunan konumdadır. O nedenledir ki, bizler Zonguldak ve Ereğli’deki Gazeteciler Cemiyet ve Derneklerini önemseriz. Zonguldak’ta (hiç tasvip etmememe rağmen) mesleğimizle ilgili iki kuruluş var. Eskilerden Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti (ZGC), sonrasında da Karaelmas Gazeteciler Derneği (KGD)… Her zaman savunduğumu bir kez daha tekrarlayacağım ki, bir yerleşim bölgesinde iki ayrı derneğin olması faydadan çok zarar verir. Bu zarar hem meslektaşlarımızı, hem de kurum ve kuruluşları olumsuz etkiler. Bazen, bir birlerini tetikleyici aktivitelere yönelseler de toplum, ikilem içinde kalabilir. Ne var ki, birden fazla kurulduktan sonra, mevcut sorunlarla yaşamanın da gerekliliği ortaya çıkıyor. Her birinin kendi yağıyla kavrulması gibi!.. ZGC, Zonguldak’ta gazetecilere yönelik kurulan ilk kuruluşudur. Ne var ki, bu kuruluş, merhum Yusuf Günaydın döneminden bugüne eleştiri almaktan kurtulamadı! Başlıca eleştiri de, (tüzüğüne neden öyle bir madde konulma gereği duyulduysa!), “gazetecilik mesleğini sevenlerin de üye olabileceğine ilişkin maddeye dayalı, bir çok üyesinin mesleği aktif yapmaması, hatta meslekle hiçbir şekilde alakası bulunmamasıydı. Bu konuyu, Ereğli Gazeteciler Derneği Başkanlığım dönemimde, Merhum Günaydın ile bir çok kez konuştuğumu hatırlıyorum. Hatta bizlerin de ildeki cemiyete üye olarak, daha derli, toplu hale gelmesinin sağlanmasını önerdiğimi biliyorum. Bugüne gelindiğinde de; son günlerde ZGC yönetiminden ardı, ardına gelen istifalara baktığımızda, sorunun başlıca nedenleri arasında “üyelerin durumu” geldiğini görmek mümkün. Bir başka eleştiri konusu ise, ZGC’nin, iyi bir lokali olmasına, işleticisinden de hatırı sayılır kira alınmasına rağmen, Cemiyetin bulunduğu bina sahibi olan Türkiye Taş Kömürü Kurumu’na olan borcun ödenmemesi!!! Edindiğim bilgilere göre, dernek binasının aylık kira bedeli KDV dahil 300 lira. Lokal müstecirinden aylık alınan bedel ile 1000 lira civarında. 2006-2007’ye ait TTK’ya biriken kira borcu faiziyle birlikte tahmini 6 bin 500 lira. İcraya düşen bu miktar için yapılan görüşmelerde 10 ay taksitte anlaşmaya varılmış. Ödenmemesi taktirde üç buçuk ay hapis cezası söz konusu!.. İyi denilebilecek gelire sahip cemiyetin böyle hale düşmesine inanın insan üzülüyor. Bir yandan birikmiş borç, diğer yandan üyeliklerin durumu ve yönetimden istifa eden önemli isimler!!! Öyle görünüyor ki, ZGC’nin mevcut Başkanı Derya Akbıyık, hem kendi, hem de derneğin durumunu bir kez daha gözden geçirmeli. Eğer doğru gitmediğini gördüğü olumsuzluklar varsa, yeniden yapılanmayı da düşünmeli. Cemiyete gerçek üye olması gerekenlerle, olmaması gerekenleri iyi ayırt edip, meslektaşlarına edilen haksızlığın da önüne geçmeli. Bu düzenlemenin ardından da gerekirse bir süre dinlenmeye çekilip, ön açmalı, yeniden yapılanmaya gidilmeli. Yok, böyle devam düşüncesi hakim kalırsa, hem meslektaş üyelerinden tepki almaya devam edecek, hem de cemiyetin tüzel kişiliği zarar görecektir. Dostça hatırlatma!.. 9.02.2010 09:38:23 Bu yazı 1887 defa okunmuştur Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız
![]() ![]() YORUM EKLE
![]() |
![]()
Şu anda 13 kişi online
Toplam ziyaret : 81.497.105 ![]() ![]() Devamını oku » 10.03.2025 10:24:15 tarihinde yazıldı 955 kez okundu ![]() Devamını oku » 15.04.2025 11:45:12 tarihinde yazıldı 273 kez okundu ![]() ![]() Devamını oku » 11.02.2025 13:02:26 tarihinde yazıldı 748 kez okundu |