Fikri KAPAN : EREĞLİ'DEN UTANILIR MI?!

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

EREĞLİ'DEN UTANILIR MI?!

Belki bir çok kez eleştiri konusu yaptığımız; “Ereğli’deki olumsuzlukların giderilmesi”ne yönelik yorumlarımızın, biraz daha acı ve ağırı vatandaştan geldi!
   Hakimiyet’i ve köşe yazılarımı yakından takip ettiğini bildiren, (bunu da yorumu ile bütünleştiren!) bir okurumuzun gönderdiği mektubu biraz da ‘endişeyle’ okudum.
   Çünkü, mektubun başlığı bile bu endişeyi duymaya ve hissetmeye yeterliydi.
   İsterseniz öncelikle, bazı küçük detayların çıkarıldığı mektubu okuyalım:
   ***
   EREĞLİLİ OLMAKTAN UTANIYORUM
   Çağdaş şehir, eğitim seviyesi yüksek şehir, gelir seviyesi yüksek şehir, yaşam kalitesi yüksek şehir, Avrupa kenti… Şeklinde uzayıp gidiyor liste. 100 bin nüfusu ile Türkiye’nin önemli şehirlerinden biri olan Karadeniz Ereğli’de doğan, büyüyen ve halende yaşayan bir insanım. Her ortamda Ereğlili olduğunu göğsünü gere gere söyleyenlerdenim. Başka şehirlerde yaşayıp da Ereğli’yi gören dostlarımız bizlerin burada yaşamalarını büyük bir nimet olarak görmekteler. Denizin kenarında, cennette yaşadığımızı vurgulamaktalar.
   ...
   Çeşitli vesilelerle şehir dışına çıktığımızda ise Ereğlili olmaktan utanıyor insan. Ege’de, Doğu Karadeniz’de ve ülkemizin çeşitli yerlerinde gördüklerimiz karşınsıda Ereğli insanı bu güzelliklerden neden mahrum diye sormadan edemiyor insan kendine. Doğu Karadeniz’de bir yerlerde 15 bin nüfuslu bir şehir, yol kenarında güzel bir bina. Öğreniyoruz ki otogarmış. Ereğli yıllardır yapılacağı yer tartışıladursun, birçok şehir otogar işini çoktan çözmüş. Bizler ise otogar diyemediğimiz Ereğli’de halen birçoklarının “Terminal” ismi ile adlandırdığı yerde şehir dışından gelen misafirlerimizi karşılarken derin bir mahcubiyet duyuyoruz. Neyse ki sahilde atılan tur bu mahcubiyeti silip atıyor.
   Pazar yerini anlatmalımı bilmiyorum. İzmir’in Menderes ilçesindeyiz. Gidenler bilirler, bir hayli küçük bir yerdir Menderes, ancak gelin görün ki pazaryeri işini çözmüşler. Menderes sadece bir örnek. Gittiğimiz, gördüğümüz her yerde pazaryeri işi çözülürken, bu mesele seçim kitaplarını süslemekten öteye gidemedi. Tıpkı otogar gibi.
   Her fırsatta sahilin, Ereğli için ‘bir evin misafir odası’ misali önemli olduğunu ifade eden sayın belediye başkanının evin diğer odalarında yatırım yapmasını büyük bir merakla beklemekteyiz. Ben artık festivaller istemiyorum, en uzun mangalı istemiyorum sadece modern şehirlerdeki insanlar gibi misafirimi otogarda karşılayıp, yağmurlu günde ıslanmadan evimin pazar alış verişimi yapmak istiyorum.
   Ereğlili olmaktan utanıyorum, otogarı, pazaryeri ve mahalle aralarındaki yollarında araba kullanmanın maharet olduğu şehir Karadeniz Ereğlili olmaktan utanıyorum.
   ***
   Ne desem, ne söylesem, ne yazsam boş!
   Artık vatandaşın nelere dikkat ettiği, gözden kaçırmadığı ortaya çıkmışken, bizlerin konu üzerinde çok da fazla bir şeyler yazmamıza gerek kalmıyor sanki!
   Elbette yazılacaklar da var, olacak da…
   Ama vatandaşa “Ereğlili olmaktan utanıyorum” dedirtecek konuya kadar gelindiyse, orada oturup, bizim de düşünmemiz gerektiğine inanıyorum. Zira, yaptığımız onca eleştirinin istenildiği kadar hedefine ulaşmamış olacak ki, vatandaş yaşadığı kentten utanır hale gelmiş!

1.12.2009 10:04:58

Bu yazı 1803 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız