| |||
POSBIYIK’TAN AYNI TAKTİK!Fikri KAPAN![]() Toplantının gündemi belliydi; Düden Kenti ile ilan edilen ‘Kardeş Şehir’ protokolünü imzalamak üzere gittiği Almanya’dan değerlendirmeler! Öyle de başladı toplantı! Her zamanki gibi gösterilen ilgi anlatıldı, karşılıklı iyi niyet duyguları basına aktarıldı. Ardından da son günlerdeki aşırı yağışlar ve ilçede yaşananlar konu edildi… Posbıyık’ın ‘sıradan’ sayılabilecek bu tür ‘taktiksel’ basın toplantısının ardından bir şey çıkmalıydı! Çıktı da!.. Bir gazetecinin, belediye başkanlığına seçildiği CHP’nin ilçe yönetimi (özellikle de başkanı Yaşar Balcı) ile milletvekilleri ile yaşadığı sürtüşmeyi gündeme taşıması, Posbıyık’ın ‘taktiğinin’ ne kadar sağlıklı işlediğini ortaya çıkarıverdi! Her sorunun bir amacı olduğu gibi, burada da bir amaç vardı elbet! Derken, Posbıyık, toplantının asıl gündemini yok edercesine başladı konuşmaya!.. CHP İlçe Başkanı Yaşar Balcı’yı ‘tanımaz tavrı (!) bir yana, CHP Milletvekili Koçal’a yönelik eleştirileri ortalığı sus-pus ediverdi! Posbıyık’ın meşhur (!) iddiaları başlıyordu! Koçal’ın Ereğli Belediyesini ziyaretini Balcı engelliyormuş!!! Balcı, CHP’ye dostlarla düşman, düşmanlarla da dost oluyormuş! En vurgulayıcı olanı ise CHP’nin Ereğli’de gerçek sahibi Posbıyık ve ekibiymiş!!! Anlaşılamayan kısmı da, şu sözleriydi Posbıyık’ın: “Dışarıdan gelip burada politika yapanlar her yere burunlarını sokabileceklerini sanıyorlar. Burunlarını bir yerlere kıstırırlar.” !!! Sanki bu söylemde küçük bir şovenizm kokusu hisseder gibi oldum! *** Geçtiğimiz aylarda gerçekleştirilen “Kent meclisi Seçimleri” toplantısında eşi Neriman Posbıyık’da CHP’ye ve Balcı’ya epeyce yüklenmişti! Bu da gösteriyor ki, Posbıyık ailesinin CHP ile kan bağı pek tutmadı, ya da uyuşmadı! Kaldı ki, iş dönüp, dolaşıyor, Posbıyık’ın yıllarca uyguladığı bir başka taktiğe göre yöneliyor! İsterseniz kısaca hatırlayalım: O dönemki partisi ANAP’ta 1989’da kaybettiği belediye başkanlığı, aynı partide 1994’de kazanmıştı Posbıyık. Aradan çok kısa süre geçmesine rağmen gözünü ‘milletvekilliğine’ dikerek aday olmak istemişti. Devreye giren dönemin belediye meclis üyesi işadamı-sanayici Mustafa Arık girip milletvekilliğine aday olmasıyla belediye ANAP’ta kalmıştı Çünkü o seçimlerde ANAP’ın yıldızı hiç de parlak değildi ilçede!.. Aynı durumu 1999’daki genel seçimlerde de deneyen Posbıyık’ın istediği yine olmadı; belediye başkanlığında kaldı! Asıl mesele ise Posbıyık’ın, 3 dönem belediye başkanlığını kazandığı ANAP’ın ne ilçe başkanları (bir süreliğine Turan Demirhan hariç!) başta olmak üzere milletvekilleriyle barışık olamamasıydı! Hatırlayın; Veysel Atasoy, Zeki Çakan, bir dönem partiye geçen Necdet Yazıcı ile diyaloglarını!.. Seçimi kazandıran ilçe başkanı Reha Yener ile sonradan İlçe başkanlığına seçilen Mustafa Arık’a yaptıklarını!.. Taktik aynı; Yukarı ile iyi geçin, alt kadrolarla uğraş!.. Nasıl olsa her seçimde belli oranın üzerinde oy alıp seçiliyorum; bu dönem hazırda bekleyen AK Parti’de var!.. Üstelik iktidarın milletvekilleriyle de ara iyi!.. Daha olmadı, Mustafa Sarıgül’ün kurduğu yeni oluşumu da düşünürüz!.. Bundan sonra bir dönem daha belediye başkanlığı yapılmayacak ya!.. *** Taktik aynı taktik! Kendi içinde oluşturduğun ekibin ile parti içi muhalefeti sürdür, lafı da koy ortaya, arkana bakmadan da yürü, git! Balcı’nın bu durumda ne yapacağını tahmin edebiliyorum da, seçimler öncesi ‘ısrarla’ Posbıyık’ı isteyen Koçal’ın ne yapacağını çok merak ediyorum! 25.09.2009 11:32:55 Bu yazı 1856 defa okunmuştur Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız
![]() ![]() YORUM EKLE
![]() |
![]()
Şu anda 23 kişi online
Toplam ziyaret : 81.495.535 ![]() ![]() Devamını oku » 10.03.2025 10:24:15 tarihinde yazıldı 955 kez okundu ![]() Devamını oku » 15.04.2025 11:45:12 tarihinde yazıldı 273 kez okundu ![]() ![]() Devamını oku » 11.02.2025 13:02:26 tarihinde yazıldı 747 kez okundu |