| |||
YÜZDE 97.26 DIŞA BAĞIMLIYIZ!!!(Haber: Orhan Akyüz) – Türkiye’nin, taş kömürü ithalatında yüzde 97,26 oranında dışa bağımlı olduğu, 37 milyon 729 bin ton taş kömürü ithal edildiği bildirildi. Hakimiyet Yayın Grubu Zonguldak Bölge Sorumlusu Gazeteci Orhan Akyüz’ün Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı’nca hazırlanan; kurumun 2023 Faaliyet Raporu’ndan edindiği bilgilere göre, Türkiye’nin, 2021’de 36 milyon 189 bin ton olarak gerçekleştirdiği taş kömürü ithalatı, 2022’de 34 milyon 714 bin tona düştü. 2023’de ise bir önceki yıla göre 3 milyon 15 bin ton artış gösteren taş kömürü ithalatı, 2021’i de geçerek 37 milyon 729 bin tona çıktı. Havzadaki 1 milyar 500 milyon ton civarında olduğu tespit edilen taş kömürü rezervinin çıkartılarak ekonomiye katma değer kazandırılması için TTK’nın, öncelikli olarak yer altı ve yer üstündeki işçi statüsünde net 14 bin çalışandan oluşan norm kadrosunun muhafaza edilmesi zaruri görülüyor. EN BÜYÜK SORUNLARINDAN BİRİ; ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILILIK Raporda, şöyle denildi: “Ülkemizin başta petrol olmak üzere fosil enerji kaynaklarında dışa bağımlılığı sürekli artmakta, toplam ülke ithalatı içerisinde en önemli pay bu kaynaklara ayrılmaktadır. İzlenen enerji politikaları sonucunda ülkemizin enerji tüketiminde dışa bağımlılık payı yüzde 70’ler seviyesine çıkmıştır. “YÜZDE 97,26 ORANINDA DIŞA BAĞIMLIYIZ” Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi’nin ‘Ülkemizin en büyük sorunlarından birisi, enerjide dışa bağımlılığımızın sürekli artmasıdır. 2023’de taş kömüründe yüzde 97,26 oranında dışa bağımlı durumdayız. Yerli kaynaklar bakımından en fazla kömür kaynağına sahip olduğumuz ve kaynaklarımızın özelliklerine uygun verimli, çevre dostu, ekonomik, temiz kömür teknolojilerinin geliştirilmesi, bu alanda yetişmiş insan gücü ve finans kaynaklarının artırılmasının önemini ortaya çıkarmaktadır.’ Tespit ve önerilerinin yanında yenilenebilir enerjideki potansiyelimizin (hidrolik ve rüzgar) kullanımının programlı şekilde artırılması, çevresel faktörlerin yanında enerji maliyetleri, dışa bağımlılık ve enerji istikrarı konularında yararlı olacaktır. Yerli üretim ve ithalat bir ikilem olarak görülmesine rağmen artan talebin yerli üretimle karşılanamaması, taş kömürü tüketicilerini ithal kömüre yönlendirmektedir. Ancak son 3 yıl içinde uluslararası kömür piyasalarında yaşanan gelişmeler, tedarik güçlükleri ve aşırı yükselen kömür fiyatları yerli üretimin önemini bir kez daha ön plana çıkarmıştır. “ENTEGRE DEMİR-ÇELİK TESİSLERİNDE, Enerji, çimento ve diğer sanayi sektöründe kömüre alternatif bulmak kolay iken, entegre demir-çelik tesislerinde kömür alternatifsiz hammadde konumunu korumaktadır. Bu nedenle yerli demir-çelik endüstrisinin koklaşabilir ve PCI kömür ihtiyacının tamamı olmasa bile önemli kısmının yerli kaynaklardan karşılanması önem arz etmektedir. “BİR PANODA MEKANİZE SİSTEMLE ÜRETİM GERÇEKLEŞTİRİLİYOR” 2000’li yıllardan itibaren havzada taş kömürü üretiminin artırılması, maliyetlerin düşürülmesi amacıyla kurumumuzda Yeniden Yapılanma Programı yapılmış ve bu program kapsamında kuruma sağlanan yatırımlarla ana altyapı hazırlıklarımızın büyük bir kısmı giderilmiştir. 2013 yılından itibaren havza jeolojik koşullarına uyum sağlayacak mekanize teçhizatlar kurum ocaklarında denenmiş ve mevcut durum itibariyle tüm müesseselerimizde en az bir panoda olmak üzere mekanize sistemle üretim yapılmaktadır. Bu uygulamalarla üretimde ve verimlilikte artış sağlanarak daha güvenli bir çalışma ortamı sağlanmıştır. Yine rezervlerin üretime hazır hale getirilmesi için gerek taş içinde ve gerekse damar içinde sürülecek galeri içi mekanizasyona yönelik çalışmalarımız yoğun şekilde sürdürülmektedir. Bakanlığımız eylem planları içinde enerjide arz güvenliği ve kaynak çeşitliliğinin sağlanması hedefine hizmet edecek düzeyde yerli kömür üretiminin sürdürülmesine yönelik eylemler yer almakta olup, havzada taş kömürü üretiminin artırılması yönünde yapılan tüm çalışmalara (yatırım, istihdam, teknoloji transferi gibi) katkı sağlanmakta ve izlenmektedir. Son 15 yılda yapılan yatırımlarla verimliliğin ve üretimin artırılması hedeflenmiştir. “ÜRETİM HEDEFİ 10 MİLYON TON/YIL” Zonguldak taş kömürü madenciliğinden üretim hedefi ‘TTK tarafından 5 milyon ton, özel sektörce 5 milyon ton olmak üzere toplam 10 milyon ton/yıl üretim’ yapılmasıdır. Uzun vadeli bir hedef olmakla birlikte yapılan tüm üretim faaliyetleri bu hedefe yöneliktir. Enerji Bakanlığı Eylem Planları içinde yerli kömür kaynaklarının en rasyonel şekilde tedarik edilerek ülke ekonomisine katkı sağlaması yer almakta olup bu konuda kuruma gerekli destek sürdürülmeye devam edilecektir. Amaç gerek demir-çelik sektörü ihtiyacının büyük bir kısmını karşılamak ve gerekse enerji sektörüne katkı yaparak bu sektörlerde dışa bağımlılığı azaltmak ve ayrıca bölge insanının havzada istihdam edilmesini sağlayarak bu bölgede var olan madencilik kültürünün devam ettirilmesini de idame ettirmektir.” “TAŞ KÖMÜRÜNÜN KÖKENİ BİTKİ, ANA BİLEŞENİ KARBONDUR” Öte yandan TTK verilerinden edinilen bilgiler şöyle: “Oluşum evresi ve kalitelerine göre 3 tip kömür vardır. Bunlar sırasıyla antrasit, taş kömürü ve linyittir. Taş kömürünün kökeni bitki, ana bileşeni ise karbondur. Ülkemizde taş kömürü madenciliği/üretimi Zonguldak havzasında, TTK ve rödevans (kiralama) firmaları tarafından yürütülmektedir. Derin yer altı kömür madenciliği yapılan Zonguldak’taki taş kömürü havzasının karmaşık jeolojik yapısı tam mekanizasyona gidilmesini engellemekte, dolayısıyla taş kömürü üretimi büyük ölçüde insan gücüne dayalı, emek-yoğun sisteminde gerçekleştirilmektedir. “1941 YILINDAN 2014 YILI SONUNA KADAR 234 MİLYON TON TAŞ KÖMÜRÜ ÜRETİLDİ” 1865 yılından günümüze kadar yaklaşık (tahmini) 400 milyon ton, sağlıklı kayıtların mümkün olduğu 1941 yılından günümüze kadar ise yaklaşık 234 milyon ton (2014 yılı sonu) taş kömürü üretimi yapılarak ülke kalkınmasında havzamız önemli bir yer almıştır. Havza tarihi boyunca maksimum tüvenan (elenerek yıkanmamış) kömür üretimi, 1974 yılında 8 milyon 500 bin ton, satılabilir üretim ise 1967 ve 1974 yıllarında, yaklaşık 5 milyon ton olarak gerçekleştirilmiştir. 1974 yılındaki 5 milyon ton satılabilir üretim miktarına kadar zaman zaman düşüşler yaşansa da yakalanan bu önemli artış trendi ve üretim değeri, zamanla korunamamış ve o yıldan sonra azalmaya başlayarak 1982 yılından sonra 4 milyon ton, 2015 yılından itibaren 1 milyon tonun altına inmiştir. TTK SAHASINDAN ÖZEL SEKTÖRE… Maden Yasası'nın 2004'de yürürlüğe girmesiyle 1989'dan itibaren TTK tarafından işletilemeyen rezervlerin, hukuku kurumun uhdesinde kalmak kaydıyla rödevans karşılığı özel firmalara işlettirilmesi uygulaması başlatılmıştır.”
YORUM EKLE
Sitemizde takip ettiğiniz haberlerimize gönderdiğiniz yorumlarınızda; suç teşkil edecek, yasa dışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri içerikli olanlar; basın meslek ahlakı ile topluma saygı dolayısıyla yayınlanmamaktadır. Bu konudaki hassasiyetimize anlayış göstereceğiniz düşüncesiyle, teşekkür ediyoruz. HAKİMİYET YORUMLAR (0)
|
Şu anda 7 kişi online
Toplam ziyaret : 79.030.609 Fikri KAPAN { KÖŞEMDEN }
BİRAZ ABARTILI BULDUM!Devamını oku » 15.10.2024 11:18:25 tarihinde yazıldı 487 kez okundu Prof. Dr. Yücel ÜSTÜNDAĞ { SAĞLIKLA }
Erken yaş mide kanseri: Kimler risk altında !Devamını oku » 30.09.2024 11:15:25 tarihinde yazıldı 614 kez okundu TUĞBA ARSLAN TAMİRCİ { KALEMİMDEN }
SAĞLIK OLSUN….Devamını oku » 29.08.2024 10:26:01 tarihinde yazıldı 859 kez okundu |